
Esas No: 2018/4261
Karar No: 2020/377
Karar Tarihi: 11.02.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/4261 Esas 2020/377 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 5 parsel sayılı 272.62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle paylı olarak ..., ..., ..., ... ve ... adına tespit edildikten sonra, ...’ın itirazı üzerinde yapılan komisyon incelemesi neticesinde, taşınmazın Haziran 289 tarih ve 75 sıra numarasında kayıtlı tapu kapsamında kaldığı, tapu kayıt maliklerinin kadastro tespit tutanağında adı geçen tespit malikleri dışında başka mirasçılarının da bulunduğu belirtilerek, hak kaybına sebebiyet verilmemesi amacıyla tapu kaydında olduğu gibi 1 hissesi ... oğlu ..., 1 hissesi de ... evlatları ...,...,... adlarına tespit edilmiştir. Davacı ..., kadastro komsiyon tespitinin hatalı olduğunu, zira ... evlatları olarak yazılan ...’....ın baba isminin ... olduğunu, kendisinin de ... mirasçısı olduğunu, ...hissesinin mirasçılarından satın alındığını ileri sürerek, taşınmazın 16 hisse kabul edilerek 8 hissesinin ... oğlu ... adına, kalan 8 hissenin 4"ününde kendisi ve kardeşi ... adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 111 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 16 hisse kabulü ile 4 hissesinin ... mirasçısı davacı ..., 4 hissesinin ... adına ve kalan 8 hissenin ise tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, gerekçeli kararda davalı olarak gösterilen ... ve arkadaşları ile ve ..., yine mirasçı sıfatıyla kendisine gerekçeli karar tebliğ edilen ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Bu nitelikteki davaların tespit maliklerine, tespit maliklerinin ölü olmaları halinde ise mirasçılarına yöneltilmesi ve tüm mirasçıların davada yer alması, başka bir ifade ile taraf teşkilinin sağlanması zorunludur. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilerek hüküm kurulması mümkün değildir. Kamu düzenine ilişkin bu hususun, yargılamanın her safhasında mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. Somut olayda dava, tespit maliki olan ...,...,... payına ilişkin olarak açılmış olup; davacı taraf, dava dilekçesinde adı geçenlerin “mirasçıları” ibaresini yazarak dava açmıştır. Kadastro mahkemesinde görülen tespite itiraz davalarında, ölü kişi aleyhine, murisin ismi belirtilerek “mirasçıları” şeklinde husumet yöneltilmek suretiyle dava açılması mümkün ise de, yargılama sırasında mirasçıların tümünün tespit edilip yöntemine uygun şekilde davaya dahil edilerek savunmalarının alınması ve taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir. Eldeki davada, bu şart yerine getirilmeksizin karar verilmesi cihetine gidilmiş olup, karar verildikten sonra, tespit malikleri ile ilgisi dahi tespit edilemeyen bir kısım kişilerin karar başlığında gösterilmesi onlara taraf sıfatı kazandırmayacağı ve taraf teşkilinin sağlandığı anlamına gelemeyeceği gibi, kabule göre de; dava, sadece ... evlatları ...,...,... payına ilişkin olduğu, bir başka ifade ile diğer tespit maliki ... oğlu ..."in payı dava konusu olmadığı halde “taşınmaz 16 hisse kabul edilerek 4 hissesinin ... mirasçısı davacı ...; 4 hissesinin ... adına ve kalan 8 hissenin ise tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline,” karar verilmek suretiyle talep aşılarak dava dışı Hurşit payını da azaltacak şekilde hüküm tesisi de hukuka uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, öncelikle adı geçen ... evlatlarının mirasçılarının kim olduğu tereddütsüz olarak saptanmalı, tespit edilecek mirasçıları davaya dahil etmesi için davacı tarafa yöntemine uygun şekilde süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde yöntemince taraf teşkilinin sağlanması halinde işin esasına girilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle olaşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esasına ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.