Esas No: 2022/1250
Karar No: 2022/9033
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1250 Esas 2022/9033 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, nitelikli hırsızlık suçundan 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmıştı. Ancak sanığın zorunlu müdafii atanmadan yapılan yargılama sonucu verilen kararı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kanun yararına bozma talebiyle ele aldı ve mahkemenin kararının hukuka uygun olmadığına karar verdi. Çünkü 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150/3 maddesi uyarınca, nitelikli hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak sanığa zorunlu müdafii atanması gerekiyordu ve sanığın da müdafii talebinin olmadığı beyan edilmediğinden, yapılan yargılama sonucu verilen kararda isabetsizlik görülmedi. Bu nedenle, kanun yararına bozma talebi reddedildi.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (142/2-h, 145, 168/2, 62/1)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (150/2-3, 309)
"İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-h, 145, 168/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine dair AYDIN 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2019 tarihli ve 2018/810 esas, 2019/319 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18/11/2021 gün ve 94660652-105-09-15988-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/01/2022 gün ve 2021/145535 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın ifadesinin alındığı 25/03/2019 tarihli oturumda avukat atanması yönünde talebinin bulunmadığını bildirdiğinden bahisle sanığın baro tarafından zorunlu müdafii atanmak suretiyle savunması tespit edilmeden karar verilmiş ise de;
Benzer bir olayla ilgili olarak Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 18/03/2020 tarihli ve 2020/107 esas, 2020/4361 karar sayılı ilamıyla,"...28.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3 ve 196/2. maddeleri uyarınca sanıklar ....,...,. ve ....,...,’e zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması...bozulmasına...” şeklinde belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında yer alan, “(2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. (3) Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.” biçimindeki düzenleme nazara alındığında, sanığın üzerin atılı nitelikli hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150/3. maddesi uyarınca, sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlanması suretiyle yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında yer alan, “(2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. (3) Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.” biçimindeki düzenleme nazara alındığında, sanığın üzerine atılı nitelikli hırsızlık (TCK’nın 142/2-h maddesi) suçunun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiren bir durum bulunmadığı ve sanığın da müdafi talebinin olmadığını beyan etmesi karşısında; sanık ...'a zorunlu müdafii atanmaksızın yapılan yargılama sonucu verilen kararda bir isabetsizlik görülmemesi nedeniyle (AYDIN) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 15.04.2019 tarihli ve 2018/810 E., 2019/319 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 11/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.