16. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/19072 Karar No: 2015/13928 Karar Tarihi: 24.11.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/19072 Esas 2015/13928 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2014/19072 E. , 2015/13928 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 230 ada 3 parsel sayılı 6.374,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın muris ..."dan kaldığını, taksim yapılmadığını öne sürerek, muris adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 1/2 payına ait tapu kaydının iptali ile muris ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak dava genel mahkemede açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Davacı tereke adına dava açmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 640. maddesi uyarınca tereke adına açılıp takip edilen davaları ya tüm mirasçıların birlikte açmaları ya da tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veya terekeye mümessil tayin edilerek davanın sürdürülmesi zorunludur. Başka bir anlatımla davada mirasçıların muvafakati alınmaksızın ya da terekeye temsilci atanmaksızın taşınmazın tüm mirasçılar adına tescili istenemez. Somut olayda ise, çekişmeli taşınmazın 1/2 payının tarafların miras bırakanı ..."a diğer 1/2 payının ise tarafların babaları ..."a ait olduğu, babaları ..."ın halen sağ olup kendisine ait 1/2 payını davalıya bağışladığı, muris ..."a ait 1/2 pay üzerinde ise murisin ölümü ile tüm mirasçılarına kaldığı, mirasçıları arasında usulüne uygun bir taksim bulunmadığı dosya kapsamıyla belirlenmiştir. Her ne kadar davacının tereke adına dava açmasına (muris ya da tüm mirasçılar adına tescil talep edilmesi) rağmen muvafakat ya da terekeye temsilci atanması şartı yerine getirilmemiş olsada davacı ve davalının aynı murisin mirasçıları olup, mirasçılardan birinin diğerine karşı payına yönelik dava açabilmesi mümkündür. Hal böyle olunca; çoğun içinde az da vardır prensibi uyarınca taşınmazın 1/2 payının tarafların murisi ... kaldığı ve davacının bu 1/2 pay üzerinde bulunan miras payı (3/40 pay) kadarının davacı adına tesciline geri kalan payların (37/40 pay) davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın 1/2 payının muris ... adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.