Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/16101 Esas 2015/13918 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16101
Karar No: 2015/13918
Karar Tarihi: 24.11.2015

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/16101 Esas 2015/13918 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/16101 E.  ,  2015/13918 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastrosu sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 2082 ada 1 parsel sayılı 306,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, davalı ..."in kullanımında olduğu belirtilerek bahçe niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kullanımının kendisine ait olduğunu öne sürerek, dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesine davacının kullanımında olduğunun yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, taşınmazın öncesinde üçüncü kişiye ait iken davalıya satıldığı daha sonra davacı tarafından davalının borcuna mahsuben icra yoluyla ev ve enkazın davacı tarafından satın alındığı, bu satış işlemiyle zilyetlik ve kullanım hakkının davacıya geçtiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç toplanan delillere ve dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Taşınmazın evveliyetında üçüncü kişi ..."na ait olduğu, adı geçen tarafından 2006 yılında noterde düzenlenen satış senedi ile zilyetliğinin davalı ..."e devredildiği, kullanım kadastrosu sırasında 09.08.2010 tarihinde davalı lehine kullanıcı tespitinin yapıldığı ve askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesine dava açılmadığından dolayı tespitin 01.10.2010 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir. Bu arada üçüncü kişi ... tarafından satış nedeniyle davalıdan 35.000 TL borç senedinin alındığı, davalının borcunu ödememesi üzerine senedin ciro edildiği davacı ... tarafından davalı aleyhine icra takibinin başlatıldığı, icra kanalı ile yapılan satışın 18.10.2010 tarihinde kesinleştiği ve 26.07.2012 tarihinde de icra Müdürlüğünce taşınmazın davacıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla tespit gününde davalı taşınmazda kullanıcı durumunda olup, davacının tespit gününden sonraki başlayan kullanımına dayanarak açtığı davanın dinlenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır. Davacı ancak idareye başvurmak suretiyle yeniden güncelleme yapılmasını talep edebilir. Hal böyle olunca; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin ve kanun hükümlerinin takdirinde yanılgıya düşerek davacının tespit gününden sonra başlayan kullanımına değer verilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davalı vekilinin açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.