MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili arafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında.., Kale içi Mevkiindeki 231 ada 6 parsel sayılı 1399,51 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle; 231 ada 14 parsel sayılı 326,61 m² yüzölçümündeki taşınmaz, çayırlık niteliğiyle davalı adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, davalı lehine 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde belirtilen imar ve ihya şartının gerçekleşmediğini, kazandırıcı zamanaşımı şartlarının oluşmadığını belirterek dava açmış; ayrıca, davacı Hazine vekili 05.05.2010 havale tarihli dilekçesi ile Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulunun, dava konusu yere ilişkin “Kültür varlığı” olduğuna dair 11/10/1984 gün ve 423 sayılı kararının bulunduğunu, 2466 sayılı Kanuna göre irdelenen “1. derece Arkeolojik Sit alanında kaldığından” şahıslara verilemeyeceğini belirterek, bu hususların incelenerek sonucuna göre kadastroca yapılan tesbitin iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu taşınmazların davalı kişi adına tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu yerlerin davalının dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 27/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.