Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14791
Karar No: 2020/2737
Karar Tarihi: 05.03.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/14791 Esas 2020/2737 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, birden fazla taşınmazın sahibi olan diğer paydaşlarla ortaklığın giderilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davayı kabul ederek satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar vermiştir. Ancak, bir kısım davalıların temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, bilirkişi raporlarının taraflara tebliğ edilmediği ve muhdesat konusunda taraflar arasında ihtilaf olduğu için hükümde belirtilen hususların düzeltme ihtiyacı doğurduğunu belirtmiştir. Bu kapsamda mahkeme, bilirkişi raporlarının taraflara tebliğ edilmesi için süre ve imkan verilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Muhdesat konusundaki ihtilafta ise, tarafların beyanlarına göre muhdesat konusunda bir anlaşma sağlanamadığı takdirde, davaya konu olan davasının açılması gerektiği ve rapor alınarak satış bedelinden muhdesatın yüzdelik oran kurularak belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu bağlamda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. ve 280. maddeleri, mahkeme kararında açıklanan hususların hukuki dayanağıdır.
14. Hukuk Dairesi         2016/14791 E.  ,  2020/2737 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30/12/2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/12/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 2838, 3093, 3242, 553, 2410, 2408, 2449, 2464, 2468 ve 914 Parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksimini, bunun mümkün görülmemesi halinde satış yolu ile giderilmesini talep etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksimini, bunun mümkün olmaması halinde satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasının 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 280.maddesinde “Bilirkişi, raporunu varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak Mahkemeye verir, verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir” denmektedir. Buradaki amaç tarafların raporu okuyup değerlendirmeleri ve varsa itirazlarını bildirebilmeleridir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Somut olaya gelince;
    1-Dosya içerisinde yapılan incelemede, bilirkişi raporlarının taraflara tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun emredici nitelikteki 280. maddesine göre bilirkişi raporunun taraflara tebliği zorunludur. Bu emredici hüküm karşısında mahkemece bilirkişi raporunun davalı tarafa tebliğ edilmemesi savunma hakkının kısıtlanması sureti ile hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir. Tüm bu hususlar düşünülmeden, davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde yargılamaya devam edilerek işin esasına ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu durumda mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 280.maddesi gereğince bilirkişi raporlarının usule uygun şekilde tebliğ edilerek taraflara itirazlarını sunması için süre ve imkan verilmelidir.
    2-Bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz aşamasında müvekkillerinden ...’e ait binanın terekeye dahil edildiğini ve bilirkişi raporu tebliğ edilmediğinden itiraz imkanları bulamadıklarını belirterek dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesatta hak sahibi oldukları ileri sürülmüştür.
    Bu durumda mahkemece, öncelikle tüm tarafların muhdesat iddasını kabul edip etmediklerine dair beyanlarının tespit edilmesi, muhdesat konusunda ihtilaf bulunduğunda muhdesat iddiasında bulunan davalı ... vekiline “Muhdesatın aidiyeti” konusunda dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi, açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, tüm tarafların muhdesat iddiasını kabul etmesi veya muhdesatın aidiyeti davası açılıp da muhdesatın davalı ...’e aidiyetine karar verilmesi halinde; yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek bilirkişiden rapor alınmak suretiyle satış bedelinden ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması ve dağıtım oranlarının hükümde açıkça gösterilmesi; mahkemece verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
    Açıklanan hususlar gözönünde bulundurulmadan noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 05.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi