20. Hukuk Dairesi 2014/433 E. , 2014/2538 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine ve oran kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında,.... 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiş; 101 ada 61, 72, 74, 81, 82, 253, 254, 261 ve 262 parsel sayılı taşınmazlar ise, zilyetleri belirlenerek davacı ... Yönetimi tarafından kısmî ilân süresi içinde orman tesbit sınırlandırılmasına itiraz davası açılması nedeniyle tutanakların malik haneleri davalı olarak tespit edilip kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
Orman Yönetimi, 101 ada 1 sayılı orman parselinin sınırında bulunan dilekçeye ekli krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9 sıra ile gösterilen taşınmazların resmî belgelerde (memleket haritası ve amenajman planında) orman sayılan yerlerden olması nedeniyle orman olarak Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu .... 101 ada 82 sayılı parselin fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 2485.00 m2 bölümünün ve 101 ada 61, 72, 74 ve 254 sayılı parsellerin tapularının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tesciline, 101 ada 82 sayılı parselin fen bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 4155.00 m2 bölümü ile 101 ada 81, 261, 262 ve 253 sayılı parsellerin tesbit gibi tesciline karar verilmiş; davalı Hazine vekili tarafından hükmün temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/12/2010 tarih ve 2010/12611 E.- 15672 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Mahkemece; malik haneleri itirazlı olmaları nedeniyle tutanakları davalı hale getirilen taşınmazların bazılarının tapularının iptaline, bazılarının da tespit gibi tesciline denmek suretiyle infaz sırasında duraksama yaratacak biçimde hüküm kurulması, 101 ada 1 sayılı parselin tutanağı davalı gönderildiği halde, bu parselle ilgili sicil oluşturulmadığı gibi, taşınmazın niteliğinin saptanması bakımından ziraaat uzmanı bilirkişinin dinlenmemesi ve ayrıca tutanakların edinme sütununda lehlerine tespit yapılan kişi ya da kişilerin taşınmazlar üzerinde sürdürdükleri zilyetliğin başlangıcı, süresi, sürdürülüş biçimi ve ekonomik amaca uygun bir zilyetliğin bulunup bulunmadığının maddi olaylara dayalı olarak saptanması yönünden de kadastro tespit tutanak bilirkişileri ile tarafların gösterecekleri zilyetlik tanıklarının dinlenmemiş olması ve sadece yerel bilirkişi anlatımı ile yetinilmesi ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde açıklanan davalı gerçek kişilerin senetsiz ve belgesizden suluda 40 dönüm ve kuruda 100 dönümden fazla taşınmaz edinip edinmedikleri hususunda da mahkeme yazı işleri
-2-
2014/433- 2538
ile tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ayrıca araştırma yapılmadığından bu yönde araştırma yapılması, taşınmazların niteliğinin, imar - ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritaları ile kadastro tespit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi" gereğine değinilmiştir
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; 101 ada 1, 81, 82, 253, 254, 61,72 ve 74 parsel sayılı taşınmazların "Orman Vasfı" ile; 101 ada 261 ve 262 parsel sayılı taşınmazların "Ham Toprak" vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından davanın reddi yolunda hüküm kurulması gerektiği ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış; çekişmeli 101 ada 1 sayılı parsel orman alanı içinde, 101 ada 61, 72, 74, 81, 82, 253, 254, 261 ve 262 sayılı parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; çekişmeli 101 ada 1 parselle ilgili olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde, bu parselin tespit gibi tescili yolunda hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan “101 ada 1 parselin tesbit gibi orman niteliğinde Hazine adına tesciline” cümlesi kaldırılarak, bunun yerine, “101 ada 1 parsel hakkında açılmış bir dava bulunmadığından, bu parsele ait tutanağın olağan yollarla kesinleştirilmesi için tutanak ve eklerinin kadastro müdürlüğüne gönderilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.M.U.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.