Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11493
Karar No: 2021/4161
Karar Tarihi: 21.06.2021

Silahlı terör örgütüne üye olma - Silahlı terör örgütüne yardım etme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/11493 Esas 2021/4161 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2019/11493 E.  ,  2021/4161 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne
yardım etme
Hüküm : 1- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62/1, 53/1-2-3, 63, 58/9 maddeleri uyarınca verilen hapis cezalarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi,
2- Sanık ... hakkında TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53/1-2-3, 63, 58/9 maddeleri uyarınca verilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
3- Sanık ... (Şimşek) hakkında TCK"nın 220/7 ve 314/3 maddeleri delaletiyle, TCK"nın 314/2, 220/7-2. fıkra, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62/1, 53/1-2-3 ve 63 maddeleri uyarınca verilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,

4-Sanıklar ... ve ... hakkında TCK"nın 220/7 ve 314/3 maddeleri delaletiyle, TCK"nın 314/2, 220/7-2. fıkra, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62/1, 53/1-2-3 ve 63 maddeleri uyarınca verilen hapis cezalarının kaldırılarak sanıkların CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatlerine,
5- Sanık ... hakkında CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca verilen beraat kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Temyiz edenler : Sanıklar ..., ..., sanıklar müdafileri, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
A- Sanıklar ..., ... (...), ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanık ... müdafiinin temyiz talebinin vekalet ücretine yönelik bulunduğu belirlenerek, vekalet ücreti ile sınırlı olarak, diğer sanıklar yönünden vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1- Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanık ...’in ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi, sanık ... hakkında hüküm verildikten sonra gelen ve CMK’nın 217. maddesi gereğince duruşmada okunup tartışılmayan Bekir Altun"un beyanlarının kabule esas alınamayacağının gözetilmemesi, sanık ... hakkında TCK"nın 314. maddesi uyarınca verilen 5 yıl 6 ay hapis cezasının, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca 1/2 oranında artırımı sonucu cezanın 7 yıl 15 ay hapis cezası yerine 8 yıl 3 ay hapis cezası olarak belirlenmesi sonuç cezanın değişmemesi sebebi ile sonuca etkili bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin,


tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ..., ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
a-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ve sanık ... (Şimşek) hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan verilen temel cezaların 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi ile artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin fıkra belirtilmeksizin aynı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
b-Silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan İlk Derece Mahkemesince hüküm kurulan sanık ... (Şimşek) yönünden suç tarihinin yardım niteliğindeki eylem tarihi olan “29.01.2014” yerine karar başlığında “27.07.2016” olarak yazılması,
2- Hakkında beraat kararı verilen ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık ... yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14. maddesinin 4. fıkrası uyarınca Hazine aleyhine maktu vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları ile sanıklar ..., ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerin ilgili fıkralarından “5. maddesi” ibaresinin çıkarılarak, yerine “5/1 maddesi” ibaresinin eklenmesi, hükmün 1 nolu bendine hükme 3. fıkra olarak “sanık ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.360,00 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine” ibaresinin eklenmesi ve sanık ... (Şimşek) yönünden suç tarihinin karar başlığında 29.01.2014 olarak değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanıklar ... ve ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İlk Derece Mahkemesince silahlı terör örgütüne yardım etmek suçundan mahkumiyetlerine karar verilen sanıklar hakkında Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılmaksızın yapılan istinaf incelemesi neticesinde CMK’nın 280/1-a ve 303/1-a maddeleri uyarınca İlk Derece Mahkemesinin mahkumiyet hükmünün kaldırılarak sanıkların CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatlerine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Olayla ilgili yasal düzenlemeler şöyledir:
Bölge Adliye Mahkemesinde inceleme ve kovuşturma:


Madde 280- (1) Bölge Adliye Mahkemesi, dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra;
a) İlk Derece Mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
g) Diğer hâllerde, gerekli tedbirleri aldıktan sonra davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerine başlanmasına karar verir.
(2)(Ek: 18/6/2014-6545/77 md.) Duruşma sonunda Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunu esastan reddeder veya İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurar.
Yargıtayca davanın esasına hükmedilecek hâller, hukuka aykırılığın düzeltilmesi
Madde 303 –(1) Hükme esas olarak saptanan olaylara uygulanmasında hukuka aykırılıktan dolayı hüküm bozulmuş ise, aşağıdaki hâllerde Yargıtay davanın esasına hükmedebileceği gibi hükümdeki hukuka aykırılığı da düzeltebilir:
Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse.
Hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi, özü itibariyle uyuşmazlık hakkında maddi ve hukuki yönleri tekrar ele alınarak yeni bir karar verilmesi anlamına geldiğinden bir tür “ıslah”tır.(Yenisey İstinaf ve tekrar Kabulü sh.189,Centel/Zafer Ceza Muhakemesi Hukuku sh 359) Esas itibariyle istinaf kanun yolunda aslolan bozma yerine ıslahtır. Bu şekilde ıslah olunan karar, bir bütün olarak yeni bir karar olmayıp İlk Derece Mahkemesi kararında tespit olunan maddi ve/veya hukuki meseleye ilişkin hataların düzeltilmesi sonucunda ortaya çıkan ve ilk derece mahkemesi kararı üzerine bina edilen kısmi bir hükümdür.(Birtek Fatih Ceza Muhakemesinde İstinaf sh.235)
Hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı, kural olarak İlk Derece Mahkemesi kararı üzerine bina edilen, incelenen kararda kısmi değişiklik yapılarak veya yeni bir hüküm fıkrası eklenerek verilen bir karardır.
Ancak İlk Derece Mahkemesinin hükmü mahkumiyet iken, İstinaf mahkemesi duruşma açılmasına ihtiyaç duymaksızın CMK 303/1-a maddesi gereğince beraat kararı verip hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine kararı vermiş ise bu kararın hüküm niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Bu itibarla CMK"nın 280/1-a,b,c maddesi kapsamında duruşma açılmaksızın verilen istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine ilişkin kararın, maddi vakıanın belirlenmesi bakımından yeni delil ikamesini veya mevcut delillerin yeniden takdir edilmesini gerektirmeyen hallerle sınırlı olduğunun kabulü gerekmektedir. Doktrinde de, CMK m. 280/1-a (CMK m. 303/1-a) hükmü uyarınca “olayın daha


ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması” gerekçesiyle hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı, bu türden durumlarda duruşma açılması ve bir öğrenme yargılaması yapılması gerekeceği görüşü savunulmaktadır.(Kaymaz Seydi Ceza Muhakemesinde İstinaf sh.132, Balcı/Öztürk Ceza Yargılamasında İstinaf ve Temyiz sh 165)
Yargıtayın CMK"nın 193/2 (ve CMK m. 223/9) hükmünün uygulanmasında derhal beraat kararı verilmesi) bakımından dahi “delil takdiri gereken hallerde” savunma alınmaksızın ve sanık sorguya çekilmeksizin beraat kararı verilemeyeceğini kabul ettiği nazara alındığında CMK"nın 280/1-a maddesi hükmü kapsamında duruşma açılmaksızın ve delil takdiri yapılmaksızın sadece dosya üzerinden inceleme yapılarak sanığın savunması alınmaksızın mahkumiyet kararı verilebileceğini kabul etmenin ceza muhakemesinin temel ilkelerine aykırı olacağı izahtan varestedir.(Birtek Fatih Ceza Muhakemesinde İstinaf sh.235)
Şu hale göre istinaf mahkemesi, İlk Derece Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünü maddi vakıanın sübutu yönünden isabetli bulmakla birlikte, sübutu kabul edilen maddi vakıaya bağlanan hukuki neticenin hatalı olduğunu düşünmekte, mesala eylemin kanunda suç olarak düzenlenmediği ya da suç olmaktan çıkarıldığı kanaatinde ise incelenen hükmün bütünü kaldırılmaksızın sadece hukuki meselenin çözümüne ilişkin mahkumiyet yerine beraat kararı verebilecektir. Yerleşik Yargıtay uygulaması da böyledir.
Bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen mahkumiyet kararlarının istinaf edilmesi üzerine, delillerin hatalı değerlendirildiği mülahazasına istinaden 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin kanıtlanamaması gerekçesiyle duruşma açılmaksızın sanıkların beraatine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca sanıklar ... ve ... ile ilgili bozma kararı verilmesi karşısında dosyanın öncelikle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi