5. Hukuk Dairesi 2020/277 E. , 2021/7655 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince (Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/617 Esas–2018/324 Karar) davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 39. Hukuk Dairesince HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 25/05/2021 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/617 – 2018/324 E/K. sayılı kararının incelenmesinde,
Arsa niteliğindeki Kocaali İlçesi, Koğukpelit Köyü 116 ada 89 parsel sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak, etrafında bulunan tel çite ise niteliğine göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi; üzerindeki fındık ağaçlarına taşınmazın kapama fındık net gelirine göre belirlenen bedelinden mutad münavebe ürünlerine göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer tespiti yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1-Dava konusu taşınmaz ile aynı kamulaştırma kapsamında ve aynı değerlendirme tarihi itibariyle kamulaştırılan ... Köyü 102 ada 9 ve 101 ada 25 parsel sayılı taşınmazların üzerindeki fındık ağaçlarına Kocaali İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne ait değerlendirme tarihi olan 2017 yılına ait resmi veriler kullanılmak ve fındığın 2017 yılı satış fiyatının 11.00-TL kabul edilmek suretiyle hesaplama yapan ve Dairemiz denetiminden geçen Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/238 Esas-2020/745 Karar sayılı, 2020/6462-2021/1005 E/K sayılı dosyalarında fındık bahçesine 35.28 TL/m² değer biçilmiş, bu bedeller Dairemiz denetiminden geçerek 2020/6462 Esas-2020/4835 Esas sayılı ilamlar ile onanmış olup, bu bedel üzerinden değer tespit edilmesi gerekirken, yazılı şekilde denetime elverişli olmayan rapora göre eksik bedele hükmedilmesi,
2- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
3-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda HMK’nun 371.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.050,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 3.050,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 25/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.