12. Hukuk Dairesi 2015/27236 E. , 2016/4361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklının, icra kefati dolayısı ile ödenen borçtan kaynaklanan alacağın tahsili için borçlu .. hakkında, genel haciz yolu ile ilamsız takip başlattığı, itirazsız kesinleşen takipte, borçlu mirasçıları vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; sair şikayet ve itiraz nedenleri yanında, takip sonrası için istenen %240 faiz oranının yasal olmadığı, TBK"nun 120. maddesi uyarınca istenebilecek faiz oranının %9 yasal faiz oranının %100"ü olan %18 oranını aşamayacağını ileri sürerek takip sonrası için yasal faiz oranları uygulanarak hesap yapılmasını ve 18.02.2015 tarihli icra müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesini istediği mahkemece istemin kısmen kabulüne, şikayet konusu müdürlük kararının faiz ve faiz oranına itirazın reddine ilişkin kısmının kaldırılarak "asıl alacağa takipten itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, "diğer taleplerin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı Borçlar Kanunu 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 7. maddesinde, görülmekte olan davalara ilişkin olarak, "Türk Borçlar Kanunu"nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76" ncı, faize ilişkin 88"inci, temerrüt faizine ilişkin 120"nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138"inci maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır." şeklinde düzenleme getirilmiştir. İcra takibi de dava gibi düşünüleceğinden, 6098 sayılı TBK"nun anılan hükümlerinin henüz sonuçlanmamış icra takiplerinde de uygulanması gerekir (HGK"nun 12.09.2012 tarihli, 2012/19-314 E, 2012/557 K. sayılı kararı). Bununla birlikteTTK"nun 8. maddesine göre; ticari işlerde temerrüt faiz oranı serbestçe belirlenebileceğinden TBK"nun 88. ve 120. maddelerinde akti ve temerrüt faizi ile ilgili sınırlamalarının ticari işler bakımından uygulanabilirliği bulunmamakla beraber, anılan hükümlerde getirilen kısıtlamaların ticari nitelik taşımayan işler bakımından uygulanması zorunludur.
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, takip talebinde istenen faiz oranının türünün belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa dahi faizin, istenen faiz türüne göre ve
değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz.
Somut olayda, alacaklı tarafından 05.07.2000 tarihinde başlatılan takipte, takip sonrası için istenen %240 işleyecek faiz oranının, takip tarihinde geçerli olan ticari veya yasal faiz oranına denk gelmediği ve bu oranların oldukça üzerinde olduğu görülmektedir. Bu nedenle alacaklının talebinin ticari faiz olduğu sonucuna varılamaz. Hal böyle olunca, TBK"nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihine kadar borçlunun yasal sürede ödeme emrinde talep edilen faiz oranına itiraz etmemesi üzerine kesinleşen bu oran (%240) üzerinden, TBK"nun yürürlük tarihinden sonra ise, işin ticari nitelikte olmadığı da dikkate alınarak, anılan Kanunun 120. maddesinde öngörülen sınırlamalar nazara alınarak faiz hesaplaması yapılması gerekir.
O halde mahkemece, uyuşmazlığın belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklanan ilke ve kurallar doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre çözümlenmesi gerekirken, işaret ve ifade edilen bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçluların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.