20. Hukuk Dairesi 2013/10898 E. , 2014/2513 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları sırasında ... İlçesi, ... Köy 385,59 m2 yüzölçümlü ... ada ... parsel; 131,45 m2 yüzölçümlü ... ada ...; 512,28 m2 yüzölçümlü ... ada ... ve 2038,41 m2 yüzölçümlü ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar hali arazi vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının yararına oluştuğu iddiası ile ... ada ... parsel sayılı taşınmaza karşı, davacı ... Yönetimi de genel arazi kadastrosunun orman sınırlarına uymadığı ve ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazların bir bölümünün orman içinde kaldığı iddiası ile tüm parsellere karşı kadastro tesbitlerinin iptali ile adlarına tesbit ve tescil istemleri ile ayrı ayrı dava açmışlardır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 09/10/2012 günü feragat nedeniyle davacı ..."nun davasının feragat nedeni ile reddine, taşınmazların orman sınırlamasının dışında olduklarından da orman idaresinin davasının reddine ve dava konusu taşınmazların tesbit gibi tesciline karar verilmiş, davacı ... Yönetimi vekilince hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/06/2013 gün ve 2013/659 - 7033 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükme uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, çekişmeli taşınmazların 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman sınırlamasının dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmüştür. Şöyle ki; davacı idare, çekişmeli taşınmazların orman içinde kaldığı iddiasıyla dava açtığı, yörede önceden yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun bulunmadığı, davanın 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca orman niteliğinin belirlenmesine ilişkin yapılacak araştırma ile çözülmesi gerektiği, yapılan keşif sonucu alınan uzman bilirkişi raporlarına göre, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu ve sandal, ardıç, karaçam niteliğindeki orman ağaçları ile kaplı eylemli orman niteliğinde bulunduğu belirlendiğinden Orman Yönetimince açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın kabulüne, dava konusu ... İlçesi, ... Köyünde bulunan ... ada ...; ... ada ...; ... ada ... ve ... ada ... parsellerin orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4 maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması 04.08.2007 – 03.09.2007 tarihleri arasında, genel arazi kadastro çalışması ise, 08.11.2007 – 07.12.2007 tarihleri arasında ilâna çıkarılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 27/02/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.