Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/13795 Esas 2016/16507 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13795
Karar No: 2016/16507
Karar Tarihi: 06.06.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/13795 Esas 2016/16507 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/13795 E.  ,  2016/16507 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


DAVA : Davacı, işe iadesine ve feshin geçersizliine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette insan kaynakları müdürü olarak çalıştığını, yeni gelen yönetim kurulu başkanının kendi kadrosunu oluşturmak istemesi sebebiyle davacının işini iyi yapamadığı, üstlerinin emir ve talimatlarına uymadığı gerekçesi ile iş sözleşmesini haksız ve geçersiz olarak 30.07.2015 tarihinde feshettiğini belirterek feshin geçersizliği ile müvekkilinin işe iadesine, boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin işçinin yapmakla görevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmaması sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25-2/h maddesine göre haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı işverenlik tarafından davacının ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmaması hususundaki fesih sebebinin ispat edilemediği gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup kanuni dayanak 4857 sayılı Kanun’un 25. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda, davalı işverenlik tarafından iş sözleşmesinin, davacının kendisine verilen görevleri ısrarla yapmaması sebebiyle 4857 sayılı Kanun’un 25/2-h. maddesi gereğince tazminatsız olarak feshedildiği iddia edilmiştir. Davalı işveren, davacının insan kaynakları müdürü olması sebebiyle iş yerinde çalışan işçilerin fazla mesai yapmamaları konusunda bilgilendirilmesi görevinin davacı tarafından yerine getirilmediğini, her ne kadar davacı tarafından ilgili kişilerin telefonla aranarak bilgilendirildiği savunulmuşsa da bu hususun doğru olmadığını, bu konuya ilişkin davalı tanıklarının dinlenilmediğini bildirmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ekinde verdiği delil listesi ile tanıklarını ve adreslerini mahkemeye bildirmiştir. Mahkemece bu tanıklar dinlenilmeden, tanık dinletme isteği konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden ve tanıkların neden dinlenilmediği hakkında gerekçeli kararda bir açıklama yapılmadan sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.