14. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6318 Karar No: 2019/825 Karar Tarihi: 07.02.2019
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/6318 Esas 2019/825 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bakırköy 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, suça sürüklenen çocuk tarafından çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları işlendiği gerekçesiyle mahkumiyete hükmetti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, suça sürüklenen çocukun avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetti. Ancak, yargılanan çocuğun mağdur tarafından yapılan ifadelerinin ve adli raporların belirtilen suçların niteliğini kanıtlamakta yetersiz kaldığı ve suçun nitelikli halinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin şüpheli olduğu gerekçesiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararı bozuldu. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a ve 302/2-4. maddeleri.
14. Ceza Dairesi 2018/6318 E. , 2019/825 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Atılı suçlardan mahkumiyetine dair Bakırköy 1.Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25.01.2018 gün ve 2017/236 Esas, 2018/19 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler katılan Bakanlık vekili ile suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Hükmedilen cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, katılan Bakanlık vekili ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin atılı suçtan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE, Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Mağdurun aşamalardaki beyanları ile 30.05.2017 ve 08.06.2017 tarihli adli raporların içerikleri ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, 30.05.2017 tarihli ifadesinde, suça sürüklenen çocuğun cinsel organını ağzına soktuğundan bahsetmediği, iddianamede de bu yönde bir anlatım bulunmadığı, çok kere eylemlerin gerçekleştiğini ifade etmesine karşın belirtilen raporlarda livata bulugularının tespit edilememiş olması, yaşı ve cinsel konulardaki bilgisi itibarıyla suça sürüklenen çocuk ile aralarında gerçekleşen cinsel eylemleri tam olarak ifade edememesinin doğal olması karşısında; suçun nitelikli halinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin şüphede kaldığı ve bu şüphenin suça sürüklenen çocuk lehine değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi karşısında, anılan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 27.03.2018 gün ve 2018/1009 Esas, 2018/546 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 07.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.