Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2878
Karar No: 2020/5063
Karar Tarihi: 05.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2878 Esas 2020/5063 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/2878 E.  ,  2020/5063 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.11.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekilleri dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi gereği düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalı kredi borçlusu ..."ın müvekkili bankadan kullandığı kredi kartı nedeniyle borçlu olduğunu ve kredi kartı borcunu süresinde ödemediğini, bu nedenle hakkında Çanakkale 2. İcra Müdürlüğünün 2011/5881 E sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının maliki olduğu taşınmazını, diğer davalı ..."a değerinin çok altında satış yapmış gibi göstererek devrettiğini ve alacaklısından mal kaçırdığını belirterek davalılardan ... tarafından diğer davalı ..."a devredilen dava konusu taşınmazın devrine ilişkin tasarruf işleminin, İİK.nun 277.maddesi ve devamı maddeleri hükümlerine göre iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar; davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;
    ..."ın babası tarafından 24.06.2011 tarihinde 22.000,00 TL kredi kullanıldığı, devir tarihi itibariyle taşınmazın gerçek değerinin 68.500,00 TL olduğu gözetildiğinde üçüncü kişi ..."a yapılan satışın muvazaalı olmayıp gerçek satış olduğu, tapudaki satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında en az bir misli fark bulunmadığı sabit olduğundan davalılar arasındaki satışın borçlunun alacaklılarından mal kaçırma kastı ile yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK."nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İcra ve İflas Kanunu"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır.
    İİK"nun 279/2 maddesine göre ise "Para ve mutad ödeme vasıtalarından gayri bir suretle yapılan ödemelerin" acizden evvelki bir yıl içinde yapılmaları halinde iptali gerektiği belirtilmiştir.
    Somut olayda, aciz hali sabit olan borçlu müteveffa ..., dava konusu taşınmazını 29/06/2011 tarihinde davalı 3.kişi ...’a devretmiştir. Davalı ... vekili davaya cevabında; müvekkilinin zaman zaman davalı ..."a borç para verdiğini ve aradan uzun zaman geçmesine rağmen ödemediğini, bunun üzerine dava konusu taşınmazı müvekkilinin alacağına karşılık devraldığını beyan etmiştir. Bu halde davanın İİK"nun 279/2.maddesi gereğince davalılar arasındaki 29/06/2011 tarihli borca mahsuben yapılan taşınmaz devri mutad ödeme aracı olarak kabul edilemeyeceğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi