9. Hukuk Dairesi 2015/19275 E. , 2015/27919 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 07/05/2007 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalışmaya başladığını, .... Müdürü olarak görevini sürdürmekte iken, davalı işverenin aralarındaki iş ilişkisini sona erdirmek istediğini ve bunun için uygulanan baskılarla 12/05/2014 tarihinde zorla iş akdinin İş Kanunu md. 24/II/f hükmü gereğince kendisinin feshettiği yönünde fesih beyanı imzalatıldığını, iş ilişkisinin devam ettiği süre boyunca başarılı, performans değerlendirme notları oldukça yüksek, yeterli tecrübeye sahip, gerekli eğitimleri almış bir eleman olduğunu ve işini sevdiğini, kesintisiz, düzenli ve titiz bir şekilde uzun yıllar boyunca davalı işveren bünyesinde yürüttüğünü, bu süreçte kendisine verilen hedeflerin gerçekleştiğini 07/05/2007 tarihinden bu yana hep yüksek performans notlarıyla değerlendirildiğini, bu kapsamda iş akdini feshetme yönünde herhangi bir iradesinin bulunmadığını, tamamen işverenin fesih iradesi sonucunda uyguladığı baskılar çerçevesinde zorla fesih beyanı imzalatıldığını iddia ederek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, iş güvencesi kapsamında işe iade davası açılabilmesi için gerekli ön koşulların gerçekleşmediğini, işbu davanın esasa girilmeksizin reddinin gerektiğini, davacının 07/05/2007 tarihinden itibaren Şirketleri bünyesinde çalıştığını, son olarak .... Müdürü olarak görev aldığını, bu hususun taraflar arasında ihtilaflı olmadığını, davacı ile aralarında akdedilen iş sözleşmesine göre işverenin gerekli gördüğü takdirde unvanının, pozisyonunun ve işyerinin devamlı ve geçici olarak değiştirilebileceğini kabul ettiğini, nitekim iş sözleşmesindeki bu düzenlemeye göre yapılan görev değişikliği hakkındaki iç yazıyla davacıya yeni görev yerinin bildirildiğini, ancak davacının hiçbir esaslı gerekçe sunmadan "yukarıda tarafıma bildirmiş olduğunuz değişikliği kabul etmiyorum 30/04/2014" şeklindeki ifadenin şerh düşürülüp görev değişikliğini kabul etmediğini ve bilahare tazminatlarını alıp ayrılmak istediğini bildirmesi üzerine de istifa dilekçesi ile şirketin tazminatları ödemeyi kabul ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara göre; davacının davalı işverene verdiği 12.05.2014 tarihli dilekçe ile iş akdini İş Kanunun 24/2-f maddesi uyarınca çalışma koşullarının uygulanmaması nedeni ile sonlandırdığını bildirdiği, dilekçe içeriğinden da anlaşılacağı üzere davacının kendi iradesi ile iş akdini sona erdirdiği, davacıya iş akdini sona erdirmesi için baskı yapıldığına dair dosyaya yansıyan herhangi bir delil bulunmadığı, yine davacının görev yapmakta olduğu Sakarya ilinden tayini çıkartılarak Diyarakır"da görevlendirilmesi sözkonusu ise de bu değişikliğin taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 2. maddesine dayandığı, görev yeri değişikliğinin sözleşmeye dayalı olarak yapılması ve davacının kendi iradesi ile iş akdini sonlandırması nedeni ile iş akdinin geçersiz olarak işverence sona erdirildiğine dair iddianın kabul görmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından mı işçi tarafından mı feshedildiği uyuşmazlık konusudur.
Davacı işçi, kısa süre içinde önce ...’dan ...’ya daha sonra ...’a çalışmaya görevlendirilmiş davacı bu görevlendirmeyi esaslı değişiklik sebebiyle kabul etmemesi üzerine baskı ile iş sözleşmesini kendisinin feshettiği şeklinde dilekçe alındığını iddia etmiş ve bu durumu davacı tanıkları da doğrulamıştır.
Keza davalı tanığının davacının ...’a görevlendirmeyi kabul etmediği takdirde kendisi ile devam edilmesinin zor olacağı yönündeki söylemleri ile davacıya kıdem tazminatı yanında ihbar tazminatı ödendiği dikkate alındığında feshin işveren tarafından gerçekleştiği ve geçerli nedenle yapıldığı kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
F) Hüküm: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6.Davacının yaptığı 466.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 08.10.2015 günü oybirliği ile karar verildi.