Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1337
Karar No: 2013/5742
Karar Tarihi: 17.04.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/1337 Esas 2013/5742 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafından iddia edilen çekişme konusu taşınmazın tamamının kiraya verilmesine karşın, davacılar miras bırakanlarına ait maliki oldukları taşınmazın kira sözleşmesi dışında kalan kısmına müdahalede bulunulduğunu ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğiyle dava açmışlardır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, infazı mümkün olacak şekilde hüküm kurulmadığı ve hangi kısmın elatıldığı ve yıkımına karar verildiği açıkça belirtilmediği için karar bozulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 297/1-c fıkrasında hükmün, iddia ve savunmaların özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalarla toplanan delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği belirtilmektedir. Aynı kanunun 2. fıkrasında ise hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmektedir. Kararın bozul
1. Hukuk Dairesi         2013/1337 E.  ,  2013/5742 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/11/2012
    NUMARASI : 2010/400-2012/537

    Yanlar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden;davacıların, miras bırakanları H.T.nın kayden maliki olduğu 6679 sayılı parselin,01.10.1994 başlangıç tarihli kira sözleşmesi kapsamı dışında kalan 550 m2"lik kısmına davalının müdahalede bulunduğunu ileri sürerek , elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleriyle eldeki davayı açtıkları, davalının çekişme konusu taşınmazın tamamının kiraya verildiğini belirterek , davanın reddini savunduğu ;anılan parselin yazılı kira sözleşmesine konu 630 m2"lik kısmının kira bedelinin tespitine ilişkin İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/1373 Esas -2011/325 Karar sayılı dosyasında davalı vekili tarafından verilen 13.04.2011 havale tarihli temyiz dilekçesinde aynen ""... bilirkişinin yapmış olduğu hesaplamalarda esas aldığı taşınmaz, kira sözleşmesi dışında kalan kısımları da kapsamaktadır. Dolayısıyla müvekkilin hiçbir bağıntısı olmayan bölümler için de kira bedeli ödemesi gibi mesnetsiz bir durum ortaya çıkmıştır...Taşınmazın kira kapsamı dışında kalan 520 m2"lik kısmının da müvekkil tarafından kullanıldığı sonucuna varılarak, taşınmazın tamamı hakkında kira bedeli tespit etme yoluna gidilmiştir...Müvekkil sadece kira kontratına konu olan taşınmazı kullanmakta olup;...kira sözleşmesi kapsamı dışında kalan taşınmazlarla müvekkilin hiçbir ilgisi bulunmamaktadır...Bir an için müvekkilin kira kontratında belirlenen 630 m2 bölüm dışındaki diğer bölümleri de kullandığı varsayılsa bile...bu yerlerin kullanımı kira sözleşmesi dışında olduğundan, kullanımla ilgili durum haksız müdahale olup...malsahibi bu yerler için sadece ecrimisil talep edebilir..."" şeklinde beyanda bulunduğu,öte yandan, davalı tarafından keşide edilen İzmir 27. Noterliği"nce düzenlenen 06.07.2010 tarihli ihtarnamede, kira sözleşmesinde yazılı 630 m2 parselin güneyinde kalan yeri boş olarak teslim etmeye hazır olduğunu, ihtarname ekinde de boşalttığı teslime hazır yerin fotoğrafının bulunduğunu bildirdiği anlaşılmaktadır.
    Bu durum karşısında, davalı yanın, eldeki davadaki savunmasının aksine , çekişme konusu 550 m2"lik bölümün kira kapsamı dışında kaldığının, bizzat davalının kendi kabulünde olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
    Öyleyse, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.
    Ne var ki, mahkemece, oluşturulan hükümde ,elatılan kısım ve yıkımına karar verilen yapı açıkça belirtilmediğinden, infazı sağlamaya elverişli hüküm kurulduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK"nun 297/1-c fıkrasında (1086 s. HUMK"nun 388/3), hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı kanunun 2. fıkrasında ise (1086 s. HUMK"nun 388/son) hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir .
    Hal böyle olunca;mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri yönünden yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gözetilerek ,infazı mümkün olacak biçimde hüküm kurulması gerekirken,infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazları değinilen yönden yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi