17. Hukuk Dairesi 2014/12892 E. , 2016/10572 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada müvekkilinin omzundan ve başından yaralandığını, kafasından aldığı darbe sebebi ile hala darbe aldığı kısımdan saçının çıkmadığını açıklayıp 594,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; medyana gelen kazada kask takmaması sebebi ile davacının da kusurunun bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, 594,00 TL maddi, 4.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalılar vekilinin hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL"ye çıkartılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup kabulüne karar verilen 594,00 TL maddi tazminat yönünden karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar vekilinin diğer temyiz isteminin ve davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin manevi tazminatın mikta-
rına yönelik temyiz itirazları dışındaki sair temyiz itirazları ile davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar sebebi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 44/1. maddesi hükmüne göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir.
Davaya konu olan olayda, davacının kullandığı motosikletle seyri sırasında davalı tarafa ait araç sürücüsünün çarpması neticesinde davacının kafasından da yaralandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bu itibarla mahkemece; davalı tarafça yargılama sırasında ileri sürülen bu savunma üzerinde durulmayarak ve davacının kask takıp takmadığı ve kask takmamasının zararın artmasına sebep olup olmadığı hususlarının araştırılmayarak ve karar yerinde tartışılmayarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine 17.11.2016 gününde ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
(Karşı oy)
KARŞI OY
6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2.maddesi gereğince uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK"nun 427.maddesi gereğince temyiz kesinlik sınırı değerlendirmesinde her bir davacı için hükmedilen/reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamının gözönüne alınması gerektiği görüşünde olduğumdan ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle temyiz isteminin reddedilmesine ilişkin (1) nolu çoğunluk görüşüne katılmıyorum.