17. Hukuk Dairesi 2014/10206 E. , 2016/10570 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, tedavi giderlerinin müvekkili tarafından karşılandığını, müvekkiline ait aracın da kaza sırasında hasarlandığını açıklayıp ıslahla birlikte 9.000,00 TL iş göremezlik tazminatı, hastane ve tedavi gideri toplamı 8.959,64 TL, araç hasarı olarak 666,70 TL ile 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile geçici iş göremezlik zararı 9.000,00 TL"nin 1.440,40 TL"sinin haksız fiil tarihinden 7.559,60 TL"sinin ise ıslah tarihinden itibaren, hastane ve tedavi giderleri toplamı 8.959,64 TL"nin haksız fiil tarihinden itibaren, davacının hasar zararı tazminatı 666,70 TL"nin 250,00 TL"sinin haksız fiil tarihinden 416,70 TL"sinin ise ıslah tarihinden, 3.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalı ... Fabrikasının
tüzel kişiliği bulunmadığından iş bu davalıya karşı açılan davanın HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince davada taraf ehliyeti bulunmadığından usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, davalılar araç maliki ve sürücü yönünden faiz başlangıcının asıl ve ıslah edilen kısım yönünden kaza tarihi olarak kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, davacı tarafından sigorta şirketi aleyhine manevi tazminat talebi bulunmadığı halde davalı ... şirketi lehine red edilen manevi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi, yargılama giderine ilişkin olarak yapılan masrafların toplama işlemi sırasında eksik toplanması, davacı tarafından hükümde belirtilen yargılama giderine ek olarak 750,00 TL gider avansını yatırmış olduğu halde bu miktarın yargılama gideri ile ilgili hüküm fıkrasına eklenmemesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının A bendinin tümden hükümden çıkarılarak yerine “ Maddi tazminat isteminin kabulüyle, geçici iş göremezlik zararı 9.000,00 TL"nin, hastane ve tedavi giderleri toplamı 8.959,64 TL"nin, davacının hasar zararı tazminatı 666,70 TL"nin haksız fiil tarihi 22/08/2007 tarihinden itibaren davalılar ...,
..., ... Sigorta AŞ"den (... sigorta AŞ yönünden poliçe azami limitiyle sınırlı olmak ve faiz yönünden de dava tarihinden itibaren sorumlu olmak üzere) davalılardan birlikte ve dayanışmalı alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin yazılmasına, hükmün yargılama giderine ilişkin hüküm fıkrasında yer alan “ 570,00 TL talimat bilirkişi ücreti gideri” ibaresinden sonra gelmek üzere “750,00 TL bilirkişi ücreti” ibaresinin eklenmesine, aynı fıkrada yer alan “985,70 TL” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “2.459,70 TL” ibaresinin yazılmasına, yine aynı fıkrada yer alan “864,91 TL” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “2.164,54 TL” ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasının red edilen manevi tazminata ilişkin vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının tümden hükümden çıkarılarak yerine “Davalı ... kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat davasının red edilen kısmı için karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 12/2 madde ve davanın red edilen miktarı uyarınca hesap ve takdir olunan 440,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,“ ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.