MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklardan ..."a ait ... plakalı aracı, diğer sanıklar ... ile ..."ün emaneten aldıkları, aracı sanık ..."ün kullanırken Ankara Beypazarı yolu üzerinde kaza yaptığı, alkollü olması nedeniyle diğer sanık ..."ı olay yerine çağırarak aracı kendisinin kullandığını söylemesini tembihlediği ve sonrasında olay yerine polis çağırdıkları, kaza tutanağı tutturdukları, aracın sigortalı olduğu, araç sahibi sanık ..."ın da katılan ... şirketine başvurarak hasar bedelini almak istediği ancak sigorta şirketinin yapmış olduğu araştırmada olayın ortaya çıkması üzerine hasar ödemesinde bulunmadıkları, bu nedenle suçun teşebbüs aşamasında kaldığı, sanıkların bu şekilde birlikte hareket ederek sigorta bedelini almak amacıyla katılan ... kurumuna karşı nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle verilen mahkemenin beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, zararın oluştuğuna ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık ..."ün sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı araçla yaptığı kazada sigorta şirketi tarafından yapılacak ödemeyi almak amacıyla araç sürücüsünün sanık ... olduğunu beyan eden sanıkların eylemlerinin teşebbüs aşamasında kalan nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.