8. Hukuk Dairesi 2017/12441 E. , 2019/6086 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve duruşma talepsiz davalı ... tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.06.2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... vekili, davalı ... vekili ve karşı taraftan davacılar vekili geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
1. Davalılardan, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... mirasçıları ... ve ..., ... mirasçısı ..., ..., ..., ... ve ... vasisi ..."a gerekçeli karar tebliği Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre yapılmış olup, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre,“Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Mahkemece, bahsi geçen davalılara gerekçeli karar tebliği, Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesine göre yukarıda bahsedilen usullere göre yapılmadığı anlaşıldığından, öncelikle adı geçen davalılara bilinen adresine normal tebligat çıkarılması, tebligatın yapılmaması durumunda 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılarak, tebligat evraklarının dosya arasına konulmasından ve temyiz süresinin beklenmesinden,
2. Davalılardan ..., ..., ..., ... ve ..."a gerekçeli karar tebliği Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapılmış olup, Tebligat Kanunu"nun 21. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesine göre; kendisine tebliğ yapılacak kimse gösterilen adreste sürekli bulunmaz veya tebellüğden çekinirse, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur.
Mahkemece, bahsi geçen davalılara gerekçeli karar tebliği, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yukarıda bahsedilen usullere göre yapılmadığı, bir kısım tebligatlarda komşusu bulunamadı şerhinin düşüldüğü, bir kısım tebligatlarda muhatabın adreste bulunmama sebebinin araştırılmayıp muhatabın geçici olarak mı yoksa devamlı olarak mı adreste bulunmadığı hususunun tebligat evrakında belirtilmediği görülmüş olup, bu haliyle yapılan tebligatlar usulsüz olduğundan; gerekçeli kararın davalılara usulüne uygun tebliği yapılarak tebligat evrakının dosya arasına konulmasından ve temyiz süresinin beklenmesinden,
3. Davalılardan ..."a gerekçeli karar tebliğ, Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılmış olup;
19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”; yine, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekeceğinden, yukarıda bahsi geçen davalıya Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan tebliğ usulsüz olup; yukarıda bahsedilen kanun maddeleri uyarınca gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliği yapılarak, tebligat evrakının dosyaya konulmasından ve temyiz süresinin beklenmesinden,
4. Dava konusu 278 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydının incelenmesinde, 1/7 payın davalılar murisi "..." adına kayıtlı olduğu, bahsi geçen taşınmaza ait tapu kütüğünün incelenmesinde ise 1/7 payın "ölü ... mirasçıları" adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Tapu kaydı ile tapu kütüğü arasındaki ... hissesine ait yazım farkının neden kaynakladığına ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili kurumlardan sorularak dosya arasına alınmasından,
Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Mahalli Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi