
Esas No: 2014/10223
Karar No: 2016/10561
Karar Tarihi: 17.11.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/10223 Esas 2016/10561 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
-K A R A R-
Davacı vekili, 21/08/2008 tarihinde davalı ...’nun maliki ve sürücüsü olduğu, Büyükşehir Başkanlığı tarafından sulama aracı olarak kullanılan .... plakalı aracın en son şeritte durup sulama yaptığı sırada davacının kullandığı .... plakalı motosikletin tankerin sağ arka tekerine çarparak ağır şekilde yaralandığını, olayda davalı ..."ün kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500,00 TL geçici maluliyet, 500,00 TL daimi maluliyet, 850,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 1.850,00 TL maddi tazminatın 21/08/2008 tarihinden itibaren davalılardan( sigorta şirketi açısından poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren faizi ile sınırlı olarak) müteselsilen tahsiline, uğradığı manevi zarar nedeni ile 50.000,00 TL manevi tazminatın 21/08/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile sigorta şirketi hariç davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davacıdan önce kendilerine bir başvuru bulunmadığını, sigortalısının kusuru oranında olmak üzere azami teminat limitinin 125.000,00 TL olduğunu 6111 sayılı yasa uyarınca tedavi giderinden sorumlu olmadığını, bu esaslara göre karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili, yüklenici ...... İşletmeleri ...Ltd. Şti. tarafından kiralanan tankerin kazaya karıştığını, her türlü güvenlik önlemlerini almalarının yüklenici firmaya ait bir görev olduğunu, kendilerine izafe edecek bir kusurun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 22.947,72 TL maddi tazminatın, 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle davalı ...’nın işin yapımı sırasında dava dışı yüklenici şirketi denetleme, kontrol, gözetim yetkisinin bulunduğu, işin başından sonuna kadar salt yüklenicinin kontrolüne bırakılmadığı, davalı işverenin kontrol ve sorumluluğunun da devam ettiği anlaşıldığından, aracın verdiği zarardan Belediyenin müteselsilen sorumlu olmasına göre, davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan husumete ilişkin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan daimi ve geçici maluluiyet ile tedavi giderlerinden oluşan maddi tazminat ile manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
818 sayılı BK."nun “ceza hukuku ile medeni hukuk arasında münasebet” başlıklı 53. maddesi: “Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretine haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.” hükmünü içermektedir.
Hukuk hakiminin kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmadığı ancak aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak alınan maddi olgularla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusunda tamamen bağlı olacağı gerek öğreti, gerekse de yargısal uygulamada istikrarla kabul edilmektedir.
Hal böyle olunca, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır (HGK, 24.12.2014 gün ve 2014/4-846 E., 2014/1091K).
Mahkemece kusur yönünden yargılama sırasında alınan ve davaya konu trafik kazasında davalı araç sürücüsünün %70 oranında kusurlu, davacı sürücünün ise %30 oranında kusurlu olduğunu bildiren bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davaya konu kaza ile ilgili olarak Ankara (Kapatılan) 10. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2009/226 Esas, 2014/351 Karar sayılı dosyasında, davalı araç sürücüsü hakkında taksirle yaralamaya neden olmak suçundan açılan kamu davasının yargılaması sırasında hükme esas alınan uzman bilirkişiden alınan rapora göre davalı sanık sürücünün olayda kusursuz, davacı sürücünün ise asli ve tamamen kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece bu rapor benimsenerek sanığın beraatine karar verildiği, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 04/02/2016 tarihli ilamıyla kusur bakımından da onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca hukuk hakimi ceza mahkemesince belirlenen kusur oranıyla bağlı değil ise de; yargılama sırasında trafik kusur uzmanı ve fen elemanı bilirkişi kurulundan alınan ve mahkemece benimsenen bilirkişi raporu ile yukarıda anılan ceza yargılaması sırasında alınan uzman bilirkişi raporunda belirlenen kusur durumu yönünden çelişki meydana geldiği açıktır.
O halde, mahkemece, ceza dosyası getirtilerek, öncelikle ceza yargılaması ile eldeki davada kusur yönünden meydana gelen çelişkilerin giderilmesi yönünden aynı bilirkişi kurulundan ceza dosyasında alınan bilirkişi raporları ile eldeki davada alınan bilirkişi raporu birlikte irdelenerek, tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık ek rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-)Bozma neden ve şekline göre ise, davalı ... Belediyesi vekilinin tazminat miktarlarına ilişkin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer bulunmamaktadır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Belediyesi vekilinin husumete ilişkin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Belediyesi vekilinin tazminat miktarlarına ilişkin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Belediyesine geri verilmesine 17.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.