Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1569
Karar No: 2020/8290
Karar Tarihi: 30.06.2020

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2020/1569 Esas 2020/8290 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2020/1569 E.  ,  2020/8290 K.

    "İçtihat Metni"



    KARAR

    Hakaret suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda, sanığın mahkumiyetine dair Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/02/2015 tarih ve 2014/520 esas 2015/77 sayılı kararın, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,
    Dairemizin 21/01/202 tarih ve 2019/340 e, 2020/1690 k. sayılı kararıyla;
    "Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    1- Sanığın, yazdığı yazıda katılanın adının hiç geçmemesi ve suça konu ifadelerin TCK’nın 126. maddesinde de belirtildiği üzere duraksamaya yol açmayacak bir şekilde katılanın şahsına yönelik olduğunun anlaşılamaması ve dolayısıyla matufiyet şartının olayda gerçekleşmediği gözetilmeden, unsurları oluşmayan hakaret suçundan beraati yerine yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
    2- Kabule göre de,
    a- Hakaret suçunun aleni olan gazetede işlenmesine rağmen, TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanmaması,
    b- Suç tarihi itibariyle 65 yaşın üzerinde olan ve öncesinde hapis cezasına mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, mahkum edildiği kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesine aykırı olarak seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/01/2020 tarihinde bir nolu bozma nedeni yönünden oy çokluğuyla, diğer bozma nedenleri yönünden oy birliğiyle karar verildi."şeklinde karar verilmiştir.
    I- İTİRAZ NEDENLERİ:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 16/04/2020 gün ve 2015/136907 sayılı yazısıyla;
    “:İtiraza konu uyuşmazlık, sanığın Sözcü Gazetesinin 03/04/2014 tarihli nüshasında yayımlanan "Götüreceksen Büyük Götür, Yakalanma"" başlıklı yazısında, yer alan açıklamaların katılan..."a yönelik olup olmadığına TCK"nın 126. maddesinde yazılı "matufiyet" şartının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun
    Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
    (2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
    (3) Hakaret suçunun;
    a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
    b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
    c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
    İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
    (4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
    (5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır." şeklinde hüküm altına alınmıştır.
    Hakaret suçunun maddi unsurları; failin mağdura yönelik isnatlarının bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici nitelikte olmalıdır. Hareketin bu nitelikte olması yeterli olup, bu nedenle mağdurun gerçekten onur, şeref ve saygınlığının rencide olması aranmaz, soyut tehlike yeterlidir. Hareketin bu nitelikte olup olmadığı konusunda Türk toplumunda geçerli ortalama örf ve adet kurallarına göre belirleme yapılır, fiilin işlendiği sırada geçerli olan değer yargıları dikkate alınmalıdır.
    İsnat edilen fiilin mutlak suç oluşturmasına gerek yoktur, isnat edilen fiilin örf ve adetçe şeref ve onuru lekeleyecek nitelikte olması yeterlidir, aşırı duyarlılık, alınganlık değil ortalama duygular dikkate alınmalıdır. İsnat edilen fiilin tahkir edici sayılıp sayılmayacağı mağdurun sıfatı, sosyal konumu, fiilin işlenmesi sırasındaki hal ve şartları da göz önünde bulundurularak belirlenmelidir.
    Somut bir fiil veya olgu isnat etmek suçun maddi unsurunu oluşturan seçimlik hareketlerden biridir. Bunun anlamı gerçekleşmiş belirli bir olayın veya işlenmiş bir fiilin mağdura yüklenmesidir. Burada somut bir fiil veya olgu isnadı arandığından bir değer yargısını ifade eden sözler somut fiil isnadı sayılmaz, bu yüzden de suçun diğer seçimlik hareketi olan sövme kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
    Fiil ve olgu isnadı somut olmalıdır, doğruluğu veya yanlışlığı ortaya çıkabilecek nitelikte bir fiil söz konusudur. Somutluk yer, konuya, zamana, gerçekleşme biçimine ilişkin tamamlayıcı koşullarla ortaya konulmalıdır. Fiilin somutlaştırılmış olması yeterlidir.
    Suçun manevi unsuru genel kasttır, bu suç olası kast ile de işlenebilir.
    Bu suçun hukuka aykırılığını ortadan kaldıran nedenler olarak özellikle ihbar, şikayet hakkı, savunma dokunulmazlığı, haber hakkı ve mağdurun rızasının varlığından söz etmek mümkündür. Yine meşru savunma ve zorunluluk hali bu suçu içinde uygulama olanağı bulunmaktadır.
    Mağdurun belirlenmesi
    Madde 126- (1) Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır. Hükmünü içermektedir.
    Mağdurun belirlenebilirliği TCK"nın 126. maddesinde düzenlenmiştir." hakaret suçununu işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile eğer yapılan açıklamaların niteliği ve mağdurun şahsına yönelik olduğu konusu hiçbir tereddüt bulunmadığı durumda, hem isim, hem de hakaret eylemi gerçekleşmiş sayılmaktadır.
    765 sayılı TCK"da 484. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiş ve hakaret suçunun oluşabilmesi matufiyet şartının gerçekleşmesi koşulu aranmıştır.
    Matufiyet şartı, sanığın kimliği belli olmasa da ona yöneldiği konusunda kuşku bırakmayacak şekilde ithamlara ve yönelimlere yer veren ifadeler olarak tanımlanmaktadır. Matufiyet şartı, yargısal kararlarda basın ya da yayın yoluyla kişinin şeref ve haysiyetine veya özel yaşamına dolayısıyla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia eden mağdur yönünden varlığı aranan önemli bir koşul olarak tarif edilmiş, matufiyetin varlığının kabulü için basında yapılan açıklamalar ya da yayımlanan söyleşide mağdurun adından açıkça söz edilmemesi ya da konumunun, sıfatının gösterilmemesi durumunda yapılan yayın içeriğinden bu kişinin amaçlandığı sözlerin ona yönelik olduğunun açıkça anlaşılması veya anlaşılabilir olması şartları aranmaktadır.
    Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde;
    Maddi olayda, sanık ... Sözcü Gazetesinin 03/09/2014 tarihli nüshasında yayınlanan "Götüreceksen Büyük Götür, Yakalanma " başlıklı yazısında; "... öyle bir duruma yüksel ki, günün birinde oğluna telefon açıp ""Evdeki paraları sıfırladın mı"" diye sor. O uyanık geçinen gerizekalı oğlun ""hangi paraları babacım"" derse sakın yanlış anlama!..." diyerek sanığın yazısındaki açıklamaların aleni olarak Katılan..."ın şeref, haysiyet, namus ve toplum içindeki itibarını ve diğer bireyler nezdindeki saygınlığını rencide edecek nitelikte küçültücü ve tahkir edici boyutta olduğu,
    Sanık ..."ın Sözcü Gazetesinin 03/09/2014 tarihli nüshasında yayınlanan "Götüreceksen Büyük Götür, Yakalanma" başlıklı yazısında yer alan açıklamaların bir bütün olarak ele alındığında, Ülkemizde 17 ve 25 Aralık 2013"te emniyet görevlileri tarafından gerçekleştirilen operasyonlar ve bunlara ilişkin basında yer alan açıklamalarla ilgili olduğu ve sarf edilen sözlerin, Katılan..."a yönelik olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
    Bu itibarla, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 21/01/2020 gün ve 2019/340 esas, 2020/1690 karar sayılı bir nolu bozma kararında yer alan sanığın, yazdığı yazıda katılanın adının hiç geçmemesi ve suça konu ifadelerin TCK’nın 126. maddesinde de belirtildiği üzere duraksamaya yol açmayacak bir şekilde katılanın şahsına yönelik olduğunun anlaşılamaması ve dolayısıyla matufiyet şartının olayda gerçekleşmediğine yönelik bozma kararının hukuka aykırı olduğu, sarf edilen sözlerin, katılan..."a yönelik olduğu kabul edilerek anılan bir nolu karara itiraz edilmiştir.
    SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamına göre;
    1- İtirazımızın KABULÜNE,
    2- Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 21/01/2020 gün ve 2019/340 esas, 2020/1690 karar sayılı bir nolu bozma kararının KALDIRILMASINA,
    3- Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/02/2015 tarih ve 2014/520 Esas 2015/77 karar sayılı ilamıyla, sanık hakkında 125/1, 62 md 3 Ay 10 Gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyet kararının ilamda yazılı diğer nedenlerle, BOZULMASINA,
    4- İtirazımız kabul edilmediği takdirde dosyanın incelenmek üzere,Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi
    itirazen arz ve talep olunur.” talep edilmiştir.
    ll-GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Dosya kapsamına göre, sanığın, yazdığı yazıda katılanın adının hiç geçmemesi ve suça konu ifadelerin TCK’nın 126. maddesinde de belirtildiği üzere duraksamaya yol açmayacak bir şekilde katılanın şahsına yönelik olduğunun anlaşılamaması ve dolayısıyla matufiyet şartının olayda gerçekleşmediği gözetilmeden, unsurları oluşmayan hakaret suçundan beraati yerine yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.
    III- KARAR:
    Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
    Bu itibarla; Dairemizin 21/01/2020 tarih ve 2019/340 e., 2020/1690 k. sayılı bozma kararındaki gerekçeye göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülmediğinden REDDİNE, 6352 sayılı Yasanın 99/3. maddesiyle CMK"nın 308. maddesine eklenen 3. fıkra hükmüne göre, dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 30/06/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.


    (Karşı Oy)





    KARŞI OY

    Sanığın, yazdığı yazıda suça konu ifadelerin, katılanın şahsına yönelik olduğu bu hususun duraksamaya yol açmayacak şekilde açık olması nedeniyle hakaret suçunda matufiyet şartının olayda gerçekleştiğinden, sayın çoğunluğun itirazın reddi yönündeki düşüncesine muhalifim.

    ...
    18. CEZA DAİRESİ BAŞKANI









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi