Esas No: 2020/29084
Karar No: 2022/9215
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/29084 Esas 2022/9215 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verildi. İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen cezanın belirlenmesinde 5237 sayılı TCK'nın 116/4 maddesi yerine önce 116/2 maddesi uygulandı. Mala zarar verme suçuyla ilgili etkin pişmanlık hükümleri uygulanması aleyhe temyiz edilmedi. TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin karar göz önüne alınarak hak yoksunluklarının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtildi. Hırsızlık suçuyla ilgili ise yargılamada sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden savunma hakkının kısıtlanması sebebiyle karar bozuldu. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı TCK'nın 53, 116/2 ve 116/4 maddeleri ile 5271 sayılı CMK'nın 150/3, 188/1 ve 289/1-e maddeleri yer aldı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1) Mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK'nın 116/4 maddesi gereğince doğrudan 1 yıl hapis cezası yerine, önce 116/2 maddesi uygulanarak 6 ay hapis cezası belirlendikten sonra 116/4. maddesinin uygulanması ise sonuca etkili olmadığından, hırsızlık suçu sırasında kapıdaki zorlama izlerine bağlı mala zarar verme suçundan kurulan hükümde şartları oluşmadığı halde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2) Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanığa yüklenen TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2021 tarihli, 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.