11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2086 Karar No: 2020/2717 Karar Tarihi: 03.06.2020
Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/2086 Esas 2020/2717 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/2086 E. , 2020/2717 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Ahlat Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/96 E. sayılı dosyasında verilen ara karar gereği, ilgili dosyanın davalılarından olan Muzaffer Kaya adına çıkarılan ihtarlı tebligat, muhatabın adresi İstanbul ilinde olmasına karşın bu adrese gönderilmeden, posta dağıtıcısı olan sanık tarafından, muhatabın uzun yıllardır bulunmadığı köy muhtarına tebliğ edilip tebligat parçasına da gerçeğe aykırı olarak, "muhatap imzadan imtina ettiğinden 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. madde uygulandı. Taşharmanköy muhtarı ... imzasına teslim edildi. 2 nolu örnek haber kağıdı adresine bırakıldı. En yakın komşusu Necati Yıldırım haberdar edildi" yazılmak suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediği kabul edilen kamu davasında, suça konu belgede muhatap adresi Sultanbeyli/İstanbul olmasına karşın tebligat parçasında İstanbul posta idaresine ait hiç bir mühür ve bu adresten iade geldiğine dair bir şerh olmaksızın doğrudan Taşharmanköy muhtarına tebliğ edildiğine dair şerh bulunması nedeniyle, sanık tarafından sahte olarak tanzim edilen belgenin aldatıcı niteliğe haiz olmadığı, sahteliğin ilk bakışta anlaşıldığı, Ahlat Sulh Hukuk Mahkemesince de bu durum belirlenerek suç duyurusunda bulunulduğu, bu nedenle resmi belgede sahtecilik suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı ancak görevinin gereklerine aykırı hareket ederek yazılı şekilde tebligat işlemini gerçekleştiren sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nin 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında hataya düşülerek kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi, 2-Kabule göre de; 1412 sayılı CMUK"nin 326/son maddesinde düzenlenen kazanılmış hak kavramının, sadece sanık hakkında hükmedilecek sonuç ceza bakımından değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden ilk yargılama sonucunda verilen hükmün yeniden kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 03.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.