14. Hukuk Dairesi 2017/1430 E. , 2020/7986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.03.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılar arasında miras payının devrine ilişkin düzenlenen sözleşme gereğince tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 237 ada, 1 parsel ve 370 ada, 22 parsel sayılı taşınmazların davalılar tarafından ... Noterliğinin resmi sözleşmeleri ile miras hisselerinin müvekkillerine satıldığını, ancak dava konusu taşınmazların teslim tarihinden bu yana tapuların devredilmediğini ayrıca müvekkilleri ile davalıların kardeş olduklarını belirterek ... Noterliğinin 19/07/1994 tarih, 04359 yevmiye numaralı, 22/07/1994 tarih, 04416 yevmiye numaralı ve 12/09/1994 tarih, 05867 yevmiye numaralı, "düzenleme şeklinde miras hissesinin satış sözleşmeleri" ile davalılar tarafından müvekkillerine satılan dava konusu taşınmazlardaki davalı hisselerinin müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...; zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar...duruşmadaki beyanlarında; annelerinden intikal eden taşınmazlar dışındaki babalarından intikal eden taşınmazlardaki miras hak ve hisselerini erkek kardeşleri olan davalılara sattıklarını ancak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Mirasçılar miras yoluyla kendilerine intikal eden hakları ister diğer mirasçılara isterse mirasçı olmayan kişilere bedelli ya da bedelsiz olarak devredebilirler.
Türk Medeni Kanunu"nun 677/1. maddesi gereğince, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır.
Mirasçılar arasında yapılan bu tür sözleşmeler yapıldıkları tarihten itibaren ifa (yerine getirme) olanağına sahiptirler. Alacaklı, yapıldığı tarihten itibaren bu sözleşmeye dayanarak, sözleşme gereğinin yerine getirilmesini miras payını devredenden isteyebilir ve ona karşı dava açabilir. Taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olması, bu isteğe engel oluşturmaz. Yalnızca, mirasçılar dışında üçüncü kişilere yapılan miras payının devri sözleşmeleri TMK’nin 677/2. maddesi uyarınca elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürmedikçe (yani iştirak çözülmedikçe) üçüncü kişinin istekte bulunma olanağı yoktur. Çünkü iştirak çözülmedikçe sözleşmenin ifa (yerine getirme) olanağı bulunmamaktadır.
Öte yandan, TMK’nin 678. maddesinde miras açılmasından önce yapılan sözleşmelerin geçerliği mirasbırakanın katılımı veya iznine tabi kılınmış, başka bir ifadeyle mirasbırakanın katılması veya izni olmaksızın bir mirasçının henüz açılmamış bir miras hakkında diğer mirasçılar veya üçüncü bir kişi ile yapacağı sözleşmeler geçerli kabul edilmemiştir.
Somut olayda;
Dava konusu 237 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dosya içerisinde yer alan tapulama tutanağında açıklandığı üzere; taşınmazın tarafların ortak murisi ... zilyetliğinde iken zilyetliğin devri sözleşmesi ile ... adına tespit edilerek 17.12.1987 tarihinde kesinleştiği, 04.03.2014 tarihinde taraflara tapudan intikal ettiği anlaşılmıştır. Tarafların aralarında akdettikleri 19.07.1994, 22.07.1994 ve 12.09.1994 tarihli miras payının devri sözleşmelerinde murisleri ..."tan gelen miras hak ve hisselerinin devrinin kararlaştırılmış olması karşısında bu parsele yönelik davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
Dava konusu 370 ada 22 parsel sayılı taşınmazın ise; 03.10.1951 tarihli ve 75 seri nolu tapu belgesinin ... adına iken 1979 yılında ölümü ile mirasçıları adına tespit edildiği anlaşılmıştır. Tarafların murisin ölümünden sonra aralarında akdettikleri miras payının devri sözleşmeleri resmi şekilde düzenlenmiş olup geçerli olduğu gözetilerek bu sözleşmelerin kapsamına göre işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken muris ..."ın bu taşınmazda mülkiyetten kaynaklı hakkı bulunmadığı şeklindeki yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.12.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.Başkan