4. Hukuk Dairesi 2018/5285 E. , 2019/1185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... Derneği ve ... aleyhine 24/05/2013 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ... hakkındaki davanın yargı yolu bakımından reddine, davalı ... hakkındaki davanın kabulüne dair verilen 23/12/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava; rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalı ... hakkındaki davanın kabulüne, davalı ... hakkındaki davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... vekili tarafından hem esasa, hem de diğer davalı ... Bakanlığına yönelik temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; 06/05/1996 tarihinde ... ... Çocuk Hastanesinde dünyaya gelen ..."in tedavisi devam ederken, davalı ... ... Derneği"nden alınan ve adı geçen çocuğa verilen bir ünite kanda HIV virüsünün tespit edildiğini, bu nedenle çocuğun annesi ve babası tarafından idari yargıda tam yargı davaları açıldığını, sonrasında ise AİHM"e yaşam hakkının ihlal edilmesi nedeni ile başvuruda bulunduklarını, başvuru sonucunda AİHM tarafından verilen 23/03/2010 tarihli kararda, adı geçen çocuğun tüm sağlık giderlerinin devlet tarafından karşılanacağına hükmedildiğini ve bu kapsamda müvekkili Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından çocuğun gerekli sağlık giderlerinin karşılandığını belirterek yapılan ödemelerin olayda kusurlu olan davalılardan rücuen tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekilleri; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece; 09/07/2014 tarihli rapora itibar edilerek davalı ... hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı ... yönünden ise, sağlık hizmeti kamu hukuku kuralları çerçevesinde yerine getirildiğinden bahisle yargı yolu bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
Eldeki davada; AİHM"in 4864/05 başvurulu numaralı ve 23/06/2010 tarihli kararı gereğince, dava dışı hak sahibinin tüm sağlık giderlerinin devlet tarafından karşılanmasına karar verildiğinden, davacı kurum tarafından dava dışı hak sahibinin tedavisi için yapılan ödemelerin davalılardan rücuen tahsili istenmektedir. Davaya konu uyuşmazlık 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 61 ve 62. Maddeleri (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 50 ve 51. maddeleri) uyarınca müteselsil sorumluluk esasına dayanmaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2. maddesi uyarınca, idari yargıda açılabilecek davalar tam yargı ve iptal davalarıdır. İdari yargı yerinde rücu davası açılamayacağından davanın görülme
yeri adli yargıdır (Uyuşmazlık Mahkemesinin 22/10/2008 tarih, 2018/609 esas ve 605 sayılı kararı). Şu durumda, davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği gözetilmeden davalı ... hakkındaki davanın yargı yolu bakımından reddine kararı verilmesi doğru görülmemiş; verilen kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Ayrıca; dava, rücuen tazminat istemine ilişkin olup, rücu davalarında kural, kişilerin kusurları oranında sorumlu tutulmaları esasıdır. Davacı, davalının kusuru oranında ödediği miktarın tazminini isteyebilir. Talebe uygun, fakat genel kurala aykırı olarak davalıların kusur oranı belirlenmeden, davalı ..."nin zararın tamamından sorumlu tutulması doğru değildir.
Şu durumda; davalıların, dava konusu olaydaki kusur durumları belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik tahkikata dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 05/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.