(Kapatılan)15. Hukuk Dairesi 2020/1899 E. , 2021/1854 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
BİRLEŞEN DAVA : Bingöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/172 Esas sayılı dosya
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan yükleniciye uygulanan gecikme cezasının iadesi, birleşen dava ise mazot fiyat farkı talebine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davanın ıslah talepleri de dikkate alınarak kabulüne karar verilmiş, karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili asıl davasında, taraflar arasında Bingöl Merkez ve Bingöl merkeze bağlı köyler ile ilçe ve ilçelere bağlı köylerde 2003 yılı depremi nedeniyle ağır hasarlı ve yıkık olan binaların yıkım ve enkazının kaldırılması konusunda 06.10.2003 tarihli sözleşme yapıldığını, işin 31.12.2004 yılında bitirilip idareye teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak binaların zamanında teslim edilmemesi, bazı binalar için itiraz ve dava açılması, bazı köylerde terör operasyonları ve vatandaşların geçeceği evlerin hazır olmaması, yani idareden kaynaklanan nedenlerle 3 kez süre uzatımı verildiğini, bu uzatmalar neticesinde işin verilen sürede bitirilmesine rağmen 33.150,00 YTL gecikme nedeniyle kesinti yapıldığını belirterek haksız kesilen bu bedelin kesildiği tarihten itibaren faizi ile tahsilini istemiş, birleşen davasında ise sürecin yükleniciden kaynaklanmayan sebeplerle uzaması nedeniyle mazot fiyat farkı oluştuğunu beyan ederek 30.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 03/05/2017 tarihinde ıslah dilekçesi ile dava değerini 112.446,53 TL ye yükseltmiştir.
Davalı ise gecikmenin davacı yüklenicinin kusurundan kaynaklandığını, hak edişlere usulüne uygun itiraz edilmediğini ıslah tarihi itibariyle zamanaşımının gerçekleştiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı idare tarafından, davacı firmanın kusuru dışında 3 defa süre uzatımı verildiği, yüklenicinin taahhüdü süresi içerisinde bitirdiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden meydana gelen gecikmenin davacı yükleniciden kaynaklanmadığı kabul edilerek asıl davanın aynen kabulüne, birleşen davanın ise ıslahla arttırılan bedel üzerinden kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı 03.05.2017 tarihli dilekçe ile dava değerini 112.446,53 TL"ye yükselterek ıslah etmiş, dilekçe davalıya tebliğ edilmiş ve davalı vekili 08.05.2017 tarihli dilekçesi ile yasal süresi içerisinde zamanaşımı defiinde bulunmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 126/4 ile 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK 147/6 maddesi hükümlerine göre eser sözleşmesinden doğan alacak davaları 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, BK"nın 128, TBK"nın 149. maddesi hükümleri gereğince zamanaşımı alacağın muaccel olması ile işlemeye başlayacaktır. Alacağın muaccel-istenebilir olduğu tarih de sözleşmenin ifası, kesin kabulün yapıldığı 29.03.2007 tarih olup, somut olayda en geç davanın açıldığı 26.02.2008 tarihidir. Kısmi dava açılması halinde zamanaşımı, dava edilen alacak yönünden kesinleşeceğinden açılan kısmi davanın fazlaya ilişkin hak yönünden zamanaşımını kesici etkisi bulunmamaktadır. Kısmi davanın açıldığı 26.02.2008 tarihinden ıslah harcının yatırıldığı 03.05.2017 tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresi çoktan geçmiştir. Bu durumda mahkemece birleşen davanın, dava açılırken talep edilen 30.000,00 TL üzerinden kabulüne, ıslah yolu ile arttırılan talep yönünden, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1 no.lu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 no.lu bentte açıklanan nedenlerle 1 no.lu bent dışındaki temyiz itirazlarının kabulüyle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 21.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.