16. Ceza Dairesi 2019/9592 E. , 2021/4160 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
... (Okutan) için; 20.02.2018,
Sanıklar ..., ..., ...,
..., ... için; 01.03.2018,
Sanıklar ..., ..., ... çin; 03.03.2018
Hüküm : 1-Sanıklar ..., ..., ...,
..., ... (... ve
... hakkında ayrı ayrı TCK"nın 314/2 ve
3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi ile TCK"nın 62/1,
53/1-2-3, 58/9 ve 63/1 maddeleri uyarınca verilen
mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının
esastan reddi,
2-Sanıklar ..., ..., ...,...,... ... ve ...
hakkında ayrı ayrı TCK"nın 314/2 ve 3713 sayılı
Kanunun 5/1 maddesi ile TCK"nın 221/4-son cümlesi,
62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63/1 ve 221/5, maddeleri uyarınca
verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf
başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezaların süresine göre şartları bulunmadığından sanıklar ..., ..., ... (...) ve ... müdafiilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden kesin olarak verilen hükümler, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan kanunun eklenen geçici 5. maddesinin 1/f bendinde belirtilen süre içinde, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden ise temyiz yasa yolu açık olarak verilen hükümler süresinde temyiz edilmekle temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları, sanık ...’in etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini bildirmesi üzerine Edirne Kom Şube Müdürlüğü’nde alınan 25.02.2021 tarihli ifadesindeki beyanlarından vazgeçtiğine dair 16.04.2021 ve 22.04.2021 tarihli dilekçeleri ile gerekçe içeriğine göre, BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası AŞ"de örgüt liderinin talimatı üzerine hesap açıldığı, işlem yapıldığı yönünde delil bulunmaması halinde, anılan banka nezdinde açılmış hesabın bulunması ve bu hesaba ait mutad hesap hareketleri ile örgütle iltisaklı zaman gazetesine abone olmanın müsnet suç bakımından delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği ve belirlenerek yapılan incelemede;
A-Sanıklar ..., ..., ..., ... (...), ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup, yakalanma ile temadi kesileceğinden; CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak sanık ... yönünden suç tarihi yazılmaması ve sanıklar ..., ... ve ... yönünden suç tarihi 20.02.2018 olarak yanlış yazılan Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığına suç tarihlerinin 01.03.2018 olarak yazılması mahallinde
mümkün görülmüş, sanık ... hakkında TCK’nın 314/2 maddesi uyarınca tayin olunan temel cezadan öncelikle 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca artırım yapılıp akabinde TCK’nın 221/4-son cümlesi uygulanması gerektiği gözetilmeden cezanın tertip ve tayinine ilişkin TCK"nın 61. maddesinde gösterilen sıralamaya uyulmadan yazılı şekilde uygulama yapılarak "2 yıl 1 ay" hapis cezası yerine "1 yıl 13 ay" hapis cezasına hükmolunmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
B-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden;
a-Sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamına nazara alındığında, toplanan delillerin suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında sanıklar ve müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ancak;
TCK"nın 221/4-son cümlesi gereğince hakkında etkin pişmanlıktan dolayı ceza indirimi uygulanan sanıklarla ilgili olarak; etkin pişmanlıktan kaynaklı indirim oranını uygularken, sanıkların örgütte kaldıkları süre, konumları, uygun bilgiler vermek suretiyle suçun aydınlatılmasına katkı sağladıkları etkin pişmanlığın gerçekleştiği aşama ve verilen bilgilerin niteliği dikkate alınarak, sanıklar hakkında daha makul bir indirim oranı uygulanması gerekirken değerlendirmede düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde fazla ceza tayini,
b-Kabul ve uygulamaya göre;
- Sanıklar ... ve ... hakkında TCK’nın 314/2 maddesi uyarınca tayin olunan temel cezadan öncelikle 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca artırım yapılıp akabinde TCK’nın 221/4-son cümlesi uygulanması gerektiği gözetilmeden cezanın tertip ve tayinine ilişkin TCK"nın 61. maddesinde gösterilen sıralamaya uyulmadan yazılı şekilde uygulama yapılarak "2 yıl 1 ay" hapis cezası yerine "1 yıl 13 ay" hapis cezasına hükmolunmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
-Sanık ... hakkında TCK’nın 314/2 maddesi uyarınca tayin olunan temel cezadan öncelikle 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca artırım yapılıp akabinde TCK’nın 221/4-son cümlesi uygulanması gerektiği gözetilmeden cezanın
tertip ve tayinine ilişkin TCK"nın 61. maddesinde gösterilen sıralamaya uyulmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
-Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup, yakalanma ile temadi kesileceğinden; sanıklar ... ve ... yönünden Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında suç tarihinin 03.03.2018 yerine hatalı olarak 20.02.2018 yazılması,
2- Sanık ... yönünden;
A- Sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamına nazara alındığında, toplanan delillerin suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ancak;
Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerde 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar; işlendiği zaman ve yer; konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saikin de gözetilerek; hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun şekilde alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşılarak bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
B-Kabul ve uygulamaya göre;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup, yakalanma ile temadi kesileceğinden; sanık yönünden Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında suç tarihinin 03.03.2018 yerine hatalı olarak 20.02.2018 yazılması,
3-Sanık ... yönünden;
a-Sanığın örgüt hiyerarşine dahil olup olmadığının tespiti bakımından, soruşturma aşamasında sanığı ...’un evinde birkaç kez gördüğüne dair beyanda bulunan dosya sanığı ...’nun yeniden dinlenerek sanığın eylem ve faaliyetlerinin kapsamı, görgüsüne ilişkin yer ve zaman hususları ayrıntılı sorularak sanığın eylemlerini somutlaştırılıp, UYAP veri havuzundan araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir itirafçı beyanı olup olmadığının sorgulanması, saptanması halinde ifadelerinin dosya içerisine getirtilmesi, gerekirse tanık olarak dinlenilmesi, tüm bu delillerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b-Sanığın mutad hesap hareketleri dışında örgüt liderinin talimatından sonra örgütle iltisaklı bankaya para yatırıp yatırmadığının tespiti açısından, sanığın Bankasya’da bulunan hesaplarının hangi tarihte açıldığı, kapatılıp kapatılmadığı, hesap türü ve hesaplarında bulunan meblağa ve hesap işlemlerinin incelenerek, gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sanık savunmalarının doğru olup olmadığı denetlenip tartışılarak delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ..., ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükümlerin CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.