Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4318
Karar No: 2018/1238
Karar Tarihi: 14.03.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4318 Esas 2018/1238 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirket ile davacı arasında imzalanan bayilik sözleşmesi sona erdirildikten sonra, kullanılamayan süreye isabet eden işletme yatırım destek bedeli, bakiye duran varlık-inşaat bedeli ve ariyet bedeli için dava açılmıştır. Dava sonucunda, sabit yatırım bedeli ve yatırım destek bedelinden doğan alacak davalıdan alınarak davacıya verilmiş, işletme yatırım bedeli ve ariyet bedeli için ise hesaplama yapılarak uygun sonuca varılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, sebepsiz zenginleşme hükümleri konusunda Türk Borçlar Kanunu'nun 71. maddesi, ihtarname işlemleri için ise Borçlar Kanunu'nun 109. maddesi uygulanmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2017/4318 E.  ,  2018/1238 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ...’nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, taraflar arasında 08.03.2006 tarihli bayilik sözleşmesi ve ariyet sözleşmesi imzalandığını, ayrıca davalı tarafından 21.10.2005 tarihinde 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, sözleşme çerçevesinde davalı şirkete işletme destek ödemesi ile sabit yatırım harcaması yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşmelerin ve intifa hakkının Rekabet Kurulu"nun kararı doğrultusunda karşılıklı anlaşma ile 18.09.2010 tarihinde sona erdirildiğini ileri sürerek, sözleşmenin sona ermesi sonucu kullanılamayan süreye isabet eden 320.188,35 TL işletme yatırım destek ve 579.691,02 TL bakiye duran varlık-inşaat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte iadesini, dava dilekçesi ekinde belirtilen ve davalıya ariyet olarak verilen malzemelerin hasarsız ve kullanılabilir şekilde iadesine, aksi halde bedellerinin teslim tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılan davada 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğunu, davacının 2007,2008 ve 2010 yıllarına ait yatırım destek bedellerini ödemediğini, müvekkilinin taşınmazı üzerinde tesis edilen ipotek hala kaldırılmadığından müvekkilinin yüksek faizli krediler kullandığını, davacının aylar sonra 13.12.2010 tarihinde intifa hakkını kaldırdığını, bayilik sözleşmesinin devam ettiğini, davacının maddi değer taşıyan ariyet mallarını söküp götürdüğünü ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen son bilirkişi heyet raporuna göre, sebepsiz zenginleşen davalıdan sözleşmenin sona ermesi ile birlikte bu ödemelerin geri istenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 460.349,54 TL.sabit yatırım tutarı ile yatırım destek bedelinden doğan alacağı olan 279.586,08 TL ve iade edilmeyen ariyet bedelleri 5.929,26 TL olmak üzere toplam 745.864,88 TL alacağın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, ana alacak toplamı 686.125,01 TL ye dava tarihinden itibaren değişen oranlardaki avans faizinin uygulanmasına, fazla talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25/03/2015 gün 2014/7445E., 2015/4254 K. sayılı ilamı ile “1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden; davacının talep ettiği duran varlık-inşaat bedeli bakımından mahkemece mahallinde keşif yapılıp yapıldığı iddia olunan duran varlıkların halen davalının kullanımında olup olmadığı ve böylece bu bedellerin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususunda ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususlarla ilgili olarak dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi düzenlenen rapora göre hüküm kurulması isabetsizdir. Diğer taraftan, davalıya davadan önce çekilen 08.09.2010 tarihli noter ihtarnamesi 22.09.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olup ihtarnamede 15 günlük süre tanınmış olup, tebliğ tarihinden itibaren bu süre geçtikten sonra bulunacak sürenin temerrüt tarihi olduğu, o tarihten itibaren işlemiş faize hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davacının dava dilekçesinde nitelik ve oran belirtilmeden sadece faiz talebinde bulunduğu, bu durumda yasal faiz talep etmiş olduğu düşünülmeden HMK"nın 26.maddesine aykırı bir şekilde değişen oranlarda avans faizine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, duran varlık inşaat bedelinin halen davalının kullanımında olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde davalıdan talep edilebileceği duran varlık inşaat bedelinin 423.477,95-TL, bakiye yatırım bedelinin 257.192,70-TL olduğu, davalıya daha önceden çekilen 08/09/2010 tarihli noter ihtarnamesinin 22/09/2010 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede tanınan 15 günlük süre sonunda davacının 08/10/2010 tarihinde temerrüde düştüğü, dava dilekçesinde talep edilen faizin niteliği ve oranı belirtilmediğinden temerrüt tarihinden dava tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle duran varlıklar yönünden 423.477,95-TL asıl alacak, 19.374,11-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 442.852,06-TL, işletme yatırım bedeli açısından 257.192,70-TL asıl alacak, 11.766,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 268.958,70-TL, ariyet bedeli açısından 5.454,36-TL asıl alacak, 249,53-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.703,89-TL olmak üzere toplam 717.514,15-TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacının iddia ettiği sabit yatırımların davalıya ait taşınmazın değerinde bir artış/fayda sağlaması, kalıcı nitelikteki bu yatırımları kullanarak ticari faaliyetinin devam ettiğinin sabit olmasına bağlıdır. İstasyonun faaliyete geçmesi için zaruri olmayan (oto yıkama çelik yapı, çevre duvarı, zemin betonu, tel çit, bordür döşemesi, yağmur suyu ızgarası, yangın ve elektrik tesisatı, yer altı tesisatı vs.) giderlerinin geri istenmesi mümkün değildir. Ne var ki, istasyonun işletilmesi için zorunlu olup halen davalıya fayda sağlayan (akaryakıt tankı, tank havuzu, hizmet binası, kanopi-tonoz, vb.) sabit yatırım bedelleri davacı yanca talep edilebilir. Dairemizin istikrar kazanmış uygulaması bu yöndedir. Bu durumda mahkemece ayrıntılı bozma kararı çerçevesinde hesap yapılıp varılacak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.630,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 14/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi