Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/14779 Esas 2019/4827 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14779
Karar No: 2019/4827
Karar Tarihi: 04.07.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/14779 Esas 2019/4827 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, tapusu olmayan 5000 m2'lik bir arazinin müvekkil adına tesciline ilişkindir. Mahkeme, fen bilirkişi raporuna dayanarak, taşınmazın orman tahdidi içinde kaldığı ve orman sınırları içinde bulunduğu için zilyetlikle sahiplenilemeyeceği sonucuna varmıştır. Mahkeme, hüküm gereği davanın reddedilmesine karar vermiştir. 713. ve 6831 sayılı Kanun maddeleri kararda geçmektedir. 713 sayılı Madde, tapusuz olan taşınmazın tapuya tescil edilebilmesi için belirli koşullar öngörürken, 6831 sayılı Madde orman sınırlarına ilişkindir.
20. Hukuk Dairesi         2016/14779 E.  ,  2019/4827 K.

    "İçtihat Metni"

    .......
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... vekili;....... bulunan 5000 m2 büyüklüğündeki tescilsiz alanın satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Yargılama sonunda mahkemece; Bilirkişiler....... 16/10/2014 tarihli raporuna göre; fen bilirkişisi krokisinde (A) ve (B) ile gösterilen taşınmazların......yılında orman kadastro komisyonu tarafından yapılan çalışma sonucunda düzenlenen 1947 yılı orman tahdit nokta ve hatlarını gösterir aplikasyon haritasında orman sınırları içinde gösterildiği, bu yerde yapılan 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulamasında ise 2/B kapsamına konu edilmediği ve orman sınırları içinde "orman sayılan yer" olarak bırakıldığı, kesinleşmiş orman sınırları içinde bulunan ve hukuken orman sayılan bu taşınmazların zilyetlikle sahiplenilmesinin mümkün olmadığı, 2/B uygulamasının idari bir tasarruf olduğu ve bu yetkinin orman kadastro komisyonlarında bulunduğu ve bu yerde 3302 sayılı Kanun uygulamasının yapılıp kesinleşmesi nedeniyle bundan böyle orman sınırları dışına çıkartma işleminin de yasal olarak mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tapuya tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; 1947 yılında orman tahdidi, 1986 yılında tahdidin aplikasyonu ve 2/B maddesi uygulaması, 2012 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek 4. madde çalışması bulunmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04/07/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.