MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


Çubuk İlçesi"nde 5602 sayılı Yasa uyarınca yapılan kadastro sırasında, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan 2412 parsel sayılı 8160 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 2/8"er payı davacı ... ile davalıların murisi ...; adına, 1/8 payları ise ...,...,... adlarına tespit edilmiştir. Davacı ...’ın, davalı ...’ın çekişmeli taşınmazda hissesi bulunmadığını öne sürerek Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinde açmış olduğu dava dosyası Yargıtay bozma ilamına uyulmak suretiyle görevsizlik kararı verilerek Çubuk Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, davalı ... adına tespit edilen 2/8 payın tespitinin iptali ile bu payın hükümde gösterilen paylarla davacı ... mirasçıları ... ve diğerleri adına tesciline; dava konusu olmayan diğer payların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece, tespit malikleri ...,...,... payları (dava konusu olmayan paylar ) yönünden, tespit gibi adı geçen tespit malikleri adına tescil kararı verilmiştir. Ancak, anılan bu paylar ile dava konusu olan davacı ... ile davalı ... payları hakkında ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi’nin 14.10.1959 tarih ve 1954/5384 Esas, 1959/1272 Karar sayılı dava dosyasında, taşınmazın tespitinin iptali ile tamamının Hazine adına tesciline karar verilmiş olup; bu karar sadece davacı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir. Bu haliyle, tespit malikleri ...,...,... aleyhine verilen önceki tarihli hüküm, tespit malikleri yahut mirasçıları tarafından temyiz edilmediğinden aleyhlerine olarak kesinleşmiş ve böylelikle Hazine lehine usuli müktesep hak oluşmuştur. Bu durum karşısında mahkemece, tespit malikleri ...,...,..."nin taşınmazdaki paylarının Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine’nin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bu paylar yönüyle bu nedenle BOZULMASINA,
2- Davacı ... ve davalı ... paylarına ilişkin hükme yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli 2412 parsel sayılı taşınmazın eklemeli olarak 20 yılı aşkın süredir aralıksız ve nizasız olarak davacı ve ataları tarafından kullanıldığı, taşınmazın tarım arazisi olduğu, davacı ile davalı arasında taksim sözleşmesi sonucu dava konusu payın davacı ..."ın tasarrufuna bırakıldığı ve davacının da burayı kullanmaya devam ettiği gerekçesiyle, davalı ... payının davacı taraf adına tesciline karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çubuk Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi’nde yapılan yargılama sırasında mahalli bilirkişi ve tanık olarak beyanlarına başvurulan kişiler, çekişmeli taşınmazın ekilip biçildiğini hiç görmediklerini, taşınmazın hali-boz nitelikte olduğunu bildirmişler ve mahkemece de taşınmazda davacı ve davalıların zilyetlikleri bulunmadığı gerekçesiyle, taşınmazın tamamının Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın tespit tarihi 1952 olup, mahkemece iş bu temyize konu 2011/1-2013/26 Esas sayılı dosyada yapılan 2013 tarihli keşifte, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinden geriye doğru eklemeli olarak 20 yılı aşkın süredir davacı tarafın zilyetliğinde bulunduğu, tespitten önceki 20 yılı bilebilecek yaşta olan (1925 doğumlu) davacı tanığı tarafından ifade edilmiş ise de, keşif sonucu düzenlenen zirai bilirkişi raporunda, söz konusu parselin toprak yapısı dikkate alındığında, taşınmazın kadastro çalışması yapıldığı tarihten önce tarımsal amaçlı kullanıp kullanılmadığı yönünde herhangi bir kanaate varılmadığı belirtilmiş olup, bilirkişi raporundaki bu saptamaya ve Çubuk Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi’nde yapılan yargılamada mahalli bilirkişi ve tanık olarak beyanlarına başvurulan kişilerin anlatımlarına itibar edilmek suretiyle, bu paylar yönünden de tespit günü ve öncesinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği dikkate alınarak, davacı ... ve davalı ... paylarınında Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bu paylar yönüyle bu nedenle BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.