16. Hukuk Dairesi 2014/10053 E. , 2015/13771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 2 parsel sayılı 37525 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 106 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 25.05.2011 tarihli fen bilirkişisi raporunda (D) harfi ile gösterilen bölümünün ayrı bir parsel numarası verilerek ölü oldukları anlaşılan ... oğulları ..., ... ve ... ile ... oğulları ... ve ... adlarına tesciline, (E) harfi ile gösterilen bölümünün ayrı bir parsel numarası verilerek Hazine adına tesciline, (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinin tescil dışı bırakılmasına ve (A) harfi ile gösterilen bölüm hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları ... ve müşterekleri vekili ile davalı mirasçılarından ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Mahkemenin 08.06.2011 tarihli kısa kararının 3. fıkrasında; çekişmeli 106 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, fen bilirkişileri tarafından tanzim edilen 25.05.2011 havale tarihli raporda (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinin tescil harici bırakılmalarına, kısa kararın 4. fıkrasında ise; aynı raporda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, böylelikle taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümü hakkında çelişki yaratılmıştır. Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise; çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün tescil harici bırakılmasına karar verilerek kısa kararın hüküm fıkrası ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. Yasaya göre kısa kararla gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında aykırılık bulunmaması gerekir. Kararlar arasındaki aykırılık yargılamanın aleniliği ilkesine aykırı ve mahkemelere olan güveni sarsıcı nitelikte olup bu şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Öte yandan; Kadastro Hakimi doğru, infaz sırasında duraksamaya neden olmayacak ve dava konusu parsel hakkında sicil oluşturacak nitelikte hüküm kurma yükümlülüğü altındadır. Sicil oluştururken taşınmazın tamamını veya bir bölümünün kim veya kimler adına hangi miktar ile tescil edildiğinin kararın hüküm fıkrasında açıkça belirtilmesi gerekir. Mahkemece; "çekişmeli taşınmazda (D) harfi ile gösterilen bölümünün ayrı bir parsel numarası verilerek ölü oldukları anlaşılan ... oğulları ..., ... ve ... ile ... oğulları ... ve ... adlarına tesciline " şeklinde hüküm kurulmuş, hükümde, ölü olduğu belirtilen kişilerin mirasçılarının adı ve payları gösterilmediği gibi adına tescil kararı verilenlerin de payları gösterilmemiştir. Ayrıca gerekçeli karar başlığında adına tescil kararı verilen kişilerin açık kimlik bilgileri de yer almamaktadır. Dava; genel mahkemeden aktarılan ve bu nedenle re"sen araştırma ilkesine tabi dava niteliğinde olup hak sahiplerinin ve paylarının hükümde açıkça gösterilmemesi suretiyle infaza elverişli olmayacak nitelikte hüküm tesisi de doğru değildir. Davacı ... mirasçıları ... ve müşterekleri vekili ile davalı mirasçılarından ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 23.11.2015 gününde oybirliğiyel karar verildi.