17. Hukuk Dairesi 2019/4019 E. , 2020/5054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulüyle davanın reddine dair kararın Yargıtay"ca incelenmesi, davacı vekili tarafından istenilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, dalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucu davacının eşi ... öldüğünü, davacının ölenin desteğinden yoksun kaldığını belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 1.000,00 TL. maddi tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu kaza karayolunda meydana gelmediğinden poliçe kapsamında sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 1.000,00 TL. maddi tazminatın 02.03.2015 tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından; kazanın meydana geldiği yerin işyeri olduğu ve KTK"daki karayolu tanımına dahil olmadığı, mahiyeti gereği karayolu ile bağlantısı olan yerlerden de sayılamayacağı; zarar doğuran olay karayolunda gerçekleşmediği için davalı trafik sigortacısının sorumluluğunun doğmayacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden
tazminatın hüküm altına alınmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm tesisi suretiyle davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 44/1. maddesi ile, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1-a maddesinde yer alan 40.000,00 TL. tutarındaki temyiz sınırı, 01.01.2019 tarihinden itibaren 58.800,00 TL"ye yükseltilmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından, taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL. tazminata karar verilmiş olmakla birlikte, davacının tazminat alacağının 35.058,85 TL. olduğu kabul edilmiş olup İstinaf Mahkemesi"nce davacı aleyhine reddolunan alacağın toplam bedeli 35.058,85 TL"dir. Anılan bu bedel, yukarıda belirtilen sınırın altında kaldığından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece karar verilebileceği gibi 1.6.1990 gün 3/4 sayılı YİBK uyarınca Yargıtay"ca da karar verilebileceğinden; davacı vekilinin temyiz isteminin, istinaf mahkemesi hükmünün kesin olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin, reddolunan alacağın tespit edilen miktarının kesin olması nedeniyle, HMK"nun 362/1-a ve 362/2 maddeleri uyarınca REDDİNE; HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne, Dairemiz karar örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.