17. Hukuk Dairesi 2015/5919 E. , 2016/10492 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
- K A R A R -
Davacı vekili, polis memuru olan davacının kaza tarihinde asayiş çevre koruma nöbetçisi olarak görevlendirildiğini, olay günü görev bitimi görev bölgesinden çekilmek ve motorsikleti tim amirliğine teslim etmek üzere seyir halinde iken otoyolda karşıdan karşıya geçen yayaya çarptığını, tam kusurlu yayanın vefat ettiğini, müvekkilinin ağır yaralandığını, beyin kanaması geçirdiğini, vücudunun birçok yerinde kırık oluştuğunu, tedavisinin halen devam ettiğini, sürekli işgöremez hale geldiğini, gelir ve efor kaybı olduğunu, elem çektiğini, 2330 Sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliğe göre müvekkiline nakdi tazminat ödenmesi gerektiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2330 Sayılı Kanun nedeniyle 5.000 TL nakdi tazminat, 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle maddi tazminat talebini 500.153,71 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, idari yargının görevli olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının maddi tazminata ilişkin davasının kabulüne; 500.153,71 TL"nin olay tarihi olan 01.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulüne; takdiren 30.000,00 TL"nin olay tarihi olan 01.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, polis memurunun görevi sırasında meydana gelen trafik kazasından kaynaklanan 2330 Sayılı Kanun’a göre nakdi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda polis memuru olan davacı dava dilekçesinde, hizmet verdiği esnada meydana gelen trafik kazası sonucunda yaralanması dolayısıyla görev yaptığı kurumdan 2330 Sayılı Kanun’a göre talep ettiği nakdi tazminat isteminin reddedildiğini beyanla, ilgili kurumdan 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun’a göre nakdi ve manevi tazminat talep etmektedir. Her ne kadar davacı vekili öninceleme duruşmasında davanın konusunun davacının asayiş görevini tamamlayıp dönerken davalıya ait motoru kullanması sırasında meydana gelen trafik kazasına dayalı olarak davacının yaralanması nedeniyle açılmış 5.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminat istemine ilişkin olduğunu beyan etmiş ise de, aynı duruşmada hazır bulunan davalı vekilinin bu konuda dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK’nın 141. maddesine göre verilmiş açık muvafakati bulunmamaktadır. Sonuç itibariyle dava trafik kazası nedeniyle davalı idare aleyhine haksız fiil faili ya da araç maliki sıfatıyla açılmamış, dava sebebi bakımından tam ıslah edilmemiş olup 2330 Sayılı Kanun’a göre idareden talep edilen nakdi ve manevi tazminat bakımından İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde dava ikame edilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, idari yargı görevli olduğundan HMK 114/2. maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK 115/2. maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 15.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.