9. Hukuk Dairesi 2015/19936 E. , 2015/27826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı iş yerinde 28/01/2010-24/07/2013 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığını, davacının sendikal nedenlerle iş akdinin sonlandırıldığını, asıl iş verenin .... belediyesi olduğunu, diğer davalı ..."nin ise alt iş veren olarak davacıyı işe aldığını, bu nedenle müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyan ederek davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı .....; davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, akdinin feshi hususunda belediyelerinin hiç bir suretle müdahalesinin olmadığını beyan etmiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Davacıya iş sözleşmesinin sonlandırıldığı hususunun 21.06.2013 tarihinde davacıya tebliğ ile bildirildiği, davanın bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığı, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı ... vekilince temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamımız).
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Mahkemece davacıya fesih bildiriminin 21.06.2013 tarihinde yapıldığı kabul edilmesine rağmen, 23.07.2013 (Salı günü) tarihinde açılan davanın süresinde açıldığı belirtilmiştir. Eğer fesih bildirimi davacıya 21.06.2013 tarihinde yapıldıysa 23.07.2013 tarihinde açılan davanın bir aylık hak düşürücü süresinde açılmadığı kabul edilmesi gerekecektir. Öte yandan davalı tarafından fotokopisi sunulan fesih bildiriminde tebellüğ eden kısmında davacı imzasının altında 22.06.2013 tarihi yazmakla beraber, bu tarihin ay kısmında 6 rakamında oynama yapılıp yapılmadığı, feshin davacıya hangi tarihte bildirildiği hususunun dolayısıyla davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının araştırılması gerekir. Davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı saptanmadan karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.