Esas No: 2021/9552
Karar No: 2022/7079
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9552 Esas 2022/7079 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/9552 E. , 2022/7079 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun reddine dair karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 25/02/2020 tarih ve 2020/İHK-4406 sayılı itirazın kabulüne dair kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 29/04/2011 tarihinde, müvekkilinin, yolcu olarak bulunduğu davalıya sigortalı aracın karıştığı kaza neticesinde yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini 50.431,89 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, kaza tarihi ile rapor tarihi arasında 7 yıl 9 ay gibi bir süre olduğu ve davacının bu zaman zarfında başka bir kaza geçirip geçirmediğinin araştırılmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından, 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile başvurunun reddi kararına karşı davacı vekili itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyeti itirazın kabulü ile 50.431,89 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 21/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir. Karara karşı davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41. maddesinde (6098 sayılı TBK'nun 49. md) haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de (TBK'nun değişik 72. md) haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararının tazmini istemiyle açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine (TBK'nun 72. maddesinde 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri öngörülmüştür) tabi olduğu belirtilmiştir.
Buna karşılık 2918 sayılı KTK'nun 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin özellikle 2. fıkrasında "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa" ifadesi ile kanun koyucu, taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3.kişi) fiil cezayı gerektiriyor ise, uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağını kabul etmiştir. Görüldüğü gibi, BK'nun 60 ve 2918 sayılı KTK'nun 109/2. maddesindeki düzenlemeler, zamanaşımı süresinin başlangıcı yönünden birbirine paraleldir. Aralarındaki tek fark, zamanaşımı süresinin trafik kazalarından doğan tazminat talepleri bakımından 1 yıl yerine, 2 yıl olarak öngörülmesidir. (TBK'nun 72. maddesi ile bu konuda da paralellik sağlanmıştır).
Haksız fiile dayanan tazminat isteminde zamanaşımının işlemeye başlayacağı tarih, zararın ve zarar sorumlusunun öğrenildiği andır. Zararın öğrenilmesi kavramıyla kastedilen ise, haksız fiil nedeniyle oluşan bedensel zararın kapsamının öğrenilmesi olup, bu bedensel zararın sebep olacağı maluliyet oranının belirlendiği tarihin, zararın öğrenilmesi kavramına bir etkisi yoktur. Bedensel zararın (yaralanmanın) gerçekleşmesi ve bu yaralanmayla ilgili tedavinin tamamlanması ile zararın kapsamının belli olduğu kabul edilmelidir.
Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; kaza sonucu sadece davacı yaralanmıştır. Kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK'ya göre zamanaşımı süresi 8 yıldır. Davaya konu trafik kazası 29/04/2011 tarihinde meydana gelmiş, hakem heyetine başvuru ise 01/07/2019 tarihinde yapılmıştır. Davalı taraf, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığı savunmasında bulunmuş olmasına rağmen, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacının zararı öğrenme tarihinin maluliyet raporunun alındığı tarih olan 04/01/2019 olduğu kısa ve uzun zamanaşımı süresinin geçmediğinin kabulü ile davalı vekilinin savunmasını reddetmiştir.
Açıklanan nedenlerle; olay tarihi ve hakem heyetine başvuru tarihi dikkate alındığında KTK'nın 109/2. maddesindeki uzamış ceza zamanaşımı süresi içinde de davanın açılmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.