Esas No: 2022/1462
Karar No: 2022/9371
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1462 Esas 2022/9371 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/1462 E. , 2022/9371 K."İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141, 143 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2018 tarihli ve 2017/1506 esas, 2018/1534 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanık tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 25/09/2020 tarihli ve 2017/1506 esas, 2018/1534 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/11/2020 tarihli ve 2020/931 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/12/2021 gün ve 18495-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/01/2022 gün ve 2021/155968 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2018 tarihli kararı ile şartları oluşmadığından bahisle yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiş ise de;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 21/12/2020 tarihli ve 2020/24371 esas, 2020/19540 karar sayılı ilamında, "...hükümlünün yargılama sırasında “antisosyal kişilik bozukluğu” olduğuna ilişkin beyanda bulunulmadığı gibi bu konuda dosyada herhangi bir bilgi ve belge de bulunmaması, Gölcük Deniz Hastanesi'nin, suç tarihinden önce düzenlenen, hükümlüde “antisosyal kişilik bozukluğu (kronik nitelik kazanmış)” olduğu ve askerliğe elverişli olmadığına dair sağlık kurulu raporunun hükmün kesinleşmesinden sonra ibraz edilmesi karşısında; anılan raporun, 5271 sayılı CMK’nin 311/1-e maddesi kapsamında yeni delil ortaya konulması olarak değerlendirilerek, 5237 sayılı TCK’nin 32. maddesine göre hükümlünün suç tarihinde akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca düzenlenecek rapor ile tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinden, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair karara itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinin 30.05.2019 tarihli ve 2019/784 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin gereğince kanun yararına BOZULMASINA,." şeklinde belirtildiği üzere, adı geçen mahkemenin 08/11/2018 tarihli kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın yargılamanın yenilenmesi talebini içerir dilekçesine ek olarak ibraz edilen İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 08/12/2009 tarihli ve 4213552 protokol sayılı Epikriz raporunda, sanık hakkında "Hiperkinetik bozukluklar-Aktivite ve Dikkat Bozukluğu" kesin tanısı belirtilmekle birlikte, aynı hastanenin 14/12/2009 tarihli ve 4219575 protokol sayılı Epikriz raporunda ise "hafif zeka geriliği" kesin tanısının yazıldığı, Mahkemesince yapılan yargılama aşamasında da anılan hususun ileri sürülmediğinin anlaşılması karşısında, hüküm tarihinde mahkemesince bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durum nedeniyle, hükümlünün 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca tespiti lüzumunun bulunması gerektiğinden bahisle, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek bu yönde rapor alınması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinde düzenlenen kanun yararına bozma; kesinleşmiş hakimlik veya mahkeme kararlarına karşı başvurulan olağanüstü bir yasa yoludur. Bu yasa yolu ile kanunların aynı (tek) biçimde uygulanması, Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşen kararlardaki hukuka aykırılıkların giderilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır. Bu manada kanun yararına bozma istemine konu edilen hükmün usule uygun olarak kesinleşip kesinleşmediğinin ve hükümdeki hukuka aykırılıkların denetlenebilmesi bakımından dosyadaki evrakların eksiksiz bir şekilde olmasının gerektiği, oysa dosya içerisinde yer alan sanık ...’ın kararın kesinleşmesinden sonra mahkemeye ibraz ettiği İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli çocuk psikiyatrisi uzmanı tarafından düzenlenmiş olan 08/12/2009 tarihli ve 4213552 protokol sayılı ve 14/12/2009 tarihinde düzenlenmiş olan ve 4219575 protokol sayılı epikriz raporlarının onaysız fotokopiden ibaret olduğu anlaşılmakla; anılan raporların denetime olanak verecek şekilde asıllarının ya da onaylı suretlerinin dosya içerisine konulmasından sonra incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 16/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.