Çocuğun basit cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/8354 Esas 2019/742 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8354
Karar No: 2019/742
Karar Tarihi: 06.02.2019

Çocuğun basit cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/8354 Esas 2019/742 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyetlerine dair 2016/346 Esas, 2017/213 Karar sayılı hükümlerine yönelik istinaf başvurusunu esastan reddetti. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, dosyayı inceleyerek mağdurenin görüntülü ifadesinin alınması sonrasında mahkemece dinlemeden soruşturma ifadesine dayanarak mahkumiyet hükümleri kurulması, mağdurenin sağlık durumuna ilişkin yeterli rapor alınmaması, sanık ...'in cezai sorumluluğu konusunda rapor alınmaması ve müşteki tarafından açılan boşanma davası sonucu sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdir edilmemesi nedenleriyle hükümleri bozdu. Kanuna aykırılık nedeniyle istinaf başvurusunun kabulüne karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle: 5271 sayılı CMK'ın 210/1, 217, 236/2. maddeleri.
14. Ceza Dairesi         2018/8354 E.  ,  2019/742 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı
    HÜKÜM : Sanıkların atılı suçtan mahkumiyetlerine dair İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 04.05.2017 gün ve 2016/346 Esas, 2017/213
    Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suç tarihi dönemde on yaşında olan mağdurenin soruşturma evresinde kolluk tarafından görüntülü ifadesinin alınmasının ardından mahkemece dinlenilmesinden vazgeçilmesi karşısında soruşturma ifadesine ait CD duruşmada izlenip, tarafların buna karşı beyanlarının alınması gerektiği gözetilmeden söz konusu ifadeye istinaden mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de; mağdurenin aynı zamanda olayın tek tanığı olması ve maddi gerçeğin ortaya çıkartılıp, bu kapsamda savunma hakkının kısıtlanmaması açısından mağdure ile duruşmada dinlenilmeyen müştekinin teminiyle ayrıntılı beyanları alındıktan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde hükümler kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 210/1, 217, 236/2. maddelerine muhalefet edilmesi,
    Olaydan önce Üsküdar Devlet Hastanesi sağlık kurulunca düzenlenip dosyada yer alan 06.06.2013 günlü özürlü raporunda mağdurede sınırlı düzeyde zihinsel yetersizlik bulunduğunun bildirilmesi ve ilk derece mahkemesince bu hususta ayrıntılı sağlık kurulu raporu aldırılmaması karşısında, mağdurede herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, varsa bundan dolayı olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağı, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olup olmadığı, durumunun hekim olmayanlar ile kendisini tanıyanlar ve çevresinde yaşayanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği hususlarında İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. ihtisas kurulundan rapor alındıktan sonra neticesine göre uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    babası olan sanık ..."le ilgili müdafisi tarafından aşamalarda cezai sorumluluğunun bulunmadığı iddia edildiğinden sanık ..."in suç tarihinde 5237 sayılı TCK"nın 32. maddesi kapsamında cezai sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu 4 ihtisas kurulundan rapor aldırılması gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Sanık ... müdafisince, mağdurenin annesi müşteki tarafından sanık aleyhine açılan boşanma davasında kullanılmak üzere olay tarihinden yaklaşık iki yıl sonra şikayetçi olunduğunun belirtilmesi karşısında, müşteki ile sanık ... arasında görülerek sonuçlanan İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesinin 2016/377 Esas, 2018/500 Karar sayılı dava dosyasının aslı veya onaylı sureti de getirtilerek incelendikten sonra toplanacak delillere göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilerek ilk derece mahkemesince sanıkların müsnet suçtan mahkumiyetlerine dair kurulan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine, yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri, sanık ..., katılan Bakanlık vekili ile mağdure temsil kayyımının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 07.11.2017 gün ve 2017/3060 Esas, 2017/2461 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 06.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.