2. Ceza Dairesi 2020/10181 E. , 2020/9379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanıklar hakkında katılan ..."ya yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında müştekiler ... ve ..."a yönelik konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
Mahkemece, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 17/01/2018 tarihli ve 2016/835 Esas, 2018/413 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ve uzlaştırma raporunda müştekilerin mevcut adreslerine ulaşılamaması nedeniyle yurt dışına çıkıp çıkmadıklarına dair alınan yazı cevabına göre yurt dışına çıktıkları tespit edildiğinden uzlaşma yoluna gidilemediği ve uzlaşmanın sağlanamadığının belirtildiği ve mahkemece uzlaştırma raporuna göre uzlaşmanın sağlanamadığı gerekçesiyle sanığın mahkumiyetine karar verilmişse de; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır." şeklindeki,
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez." şeklindeki,
Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez." şeklindeki,
Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır." şeklindeki,
Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/3. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir." şeklindeki,
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." şeklindeki düzenleme ve aynı Kanun’un 25. maddesindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
Uzlaştırma yoluna gidilip gidilemeyeceğinin değerlendirilmesinde, müştekilerin sırf yabancı ülke vatandaşı olması ve yurt dışında oturmasının yeterli bulunmadığı, müşteklerin soruşturma aşamasında alınan ifadelerinde kimlik, yurt dışı adres ve telefon bilgileri de bulunduğu gözetilerek, dosyanın uzlaşma işlemlerinin yapılması için uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma teklifinin yukarıda anılan kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak uzlaştırma bürosunca yapılması, bu suretle müştekilere ulaşılamaması halinde uzlaştırma yoluna gidilemeyeceğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, mahkemece uzlaştırma raporuna göre uzlaşmanın sağlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.