MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma
HÜKÜM : Atılı suçtan sanık ... hakkında beraat, diğer sanıklar hakkında mahkumiyet


Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Edimin ifasına fesat karıştırma suçundan zarar gören Hazinenin vekili aracılığıyla vermiş olduğu 01/06/2016 havale tarihli dilekçeyle davaya katılma isteminde bulunup hükümleri temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında, 3628 sayılı Kanunun 17 ve 18. maddeleri ile CMK"nın 237/2. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak davaya katılmasına, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/11/2006 tarihli ve 2006/6-213 Esas, 2006/229 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, Anayasanın 40/2, 5271 sayılı CMK"nın 34/2, 231/2, 232/6 ve 291/1-2. maddeleri uyarınca karar ve hükümlerde, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, sürenin ne zaman başlayacağı, merci, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinin gerekmesi karşısında, incelemeye konu kararda kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin gösterilmediği, 13/11/2013 tarihli tebligatta da bu hususa ilişkin bir ihtarat bulunmadığı anlaşılmakla, sanık ..."ın temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulüne, başvurularının kapsamına göre incelemenin, katılan Hazine vekilinin tüm hükümlere, sanıklar ... ve ..."in ise haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu S.S. ... Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü tarafından doğrudan temin yöntemiyle alınan 7 G 7013 numaralı coupling isimli parçanın muayene komisyonu tarafından orijinal olmadığı için kabul edilmediğinden bahisle sanıklar hakkında edimin ifasına fesat karıştırdıkları iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların savunmalarında ..."ın şirketin yöneticisi olduğu, söz konusu malzemeyi ithal ettikleri, ayrıca sanık ..."in söz konusu malzemeyi kendisine ..."in kargo ile gönderdiği yönündeki savunmaları karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, Mal Alımları Denetim Muayene ve Kabul İşlemlerine Dair Yönetmelik hükümleri de değerlendirilerek, kurumda benzeri iş ve işlemlerde teslim alma ve muayene işlemlerinin nasıl yapıldığı, teslim alma ile muayene arasında süre farkı olup olmadığı, fark varsa neden kaynaklandığı hususunun sanık savunmaları da irdelenerek araştırılmasından, ... "ın CMK"nın 48. maddesi uyarınca tanıklıktan çekinme hakkı hatırlatılarak olay hakkındaki ayrıntılı bilgi ve görgüsünün tespit edilmesinden sonra hakkındaki isnatlar da değerlendirilerek soruşturma yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesine müteakip hakkında dava açıldığı takdirde davaların birleştirilmesi ile yine savunmalarda ilgili firma ile husumeti olduğu söylenen ... ve alım işiyle ilgili diğer kişilerin tanık olarak dinlenilmelerinden, keza dava konusu malzemenin nereden ve ne şekilde getirildiğinin, kurumda kime teslim edildiğinin araştırılmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Sanık ... hakkındaki 1 no"lu hükmün fıkrasında CMK"nın 223/2-b maddesine yer verilmeyerek aynı Kanunun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Edimleri yerine getirmekle yükümlü olan ve mahkumiyetlerine karar verilen sanıklar ... ve ... hakkında 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca yasaklama kararına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesi ile ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar... ve ... ile katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 18/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.