Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4829
Karar No: 2020/5052
Karar Tarihi: 02.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4829 Esas 2020/5052 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/4829 E.  ,  2020/5052 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından talep edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 08.09.2020 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldi. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıların fenni ve mimari sorumlusu oldukları davacıya sigortalı çelik karkas niteliğindeki yapının çatısının kar yağışı nedeniyle çöktüğünü, yapının projesinin hatalı olması nedeniyle olay meydana geldiğinden davalıların zarardan sorumlu olduğunu, sigortalıya 480.000,00 TL. hasar bedelini ödeyip haklarına halef olduklarını belirterek 480.000,00 TL"nin ödeme tarihi olan 16.10.2003"ten işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, davalıların birbirlerine rücu etmeleri halinde davalı ..."ın sorumluluğu 67.979,79 TL, davalılar ... Tic. San. A.Ş, ... İnşaat Taahhüt Tic. Ltd. Şti, ... ve ... İnşaat Taahhüt Tic. San. Ltd. Şti"nin sorumluluğu müteselsilen 113.299,65 TL. ve davalılar ... , ... , ... sorumluluğu
    müteselsilen 226.599,30 TL. ile sınırlı olmak kaydıyla 407.878,74 TL. tazminatın 16.10.2003 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline dair verilen hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyizi üzerine, 11. Hukuk Dairesi"nin 01.02.2011 tarih, 2009/3013 Esas ve 2011/1005 Karar sayılı ilamı ile, karar davalılar yararına bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak, yukarıda adı geçen davalılar dışındaki davalılar hakkındaki davalar tefrik edilmek suretiyle devam edilen yargılamada toplanan delillere göre; davalı ... bakımından davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine; davalı ... bakımından davanın kısmen kabulü ile 38.550,00 TL. tazminatın ödeme tarihi olan 16.10.2003"ten işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine; davalı ... Metal Tic. San. A.Ş. bakımından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen hükmün, davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Metal A.Ş. vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 08.03.2016 tarih, 2014/6904 Esas ve 2016/2919 Karar sayılı ilamı ile; "dosyada bulunan farklı raporlarda sigortalı işyerinin mimarlık hizmetlerine esas olan sınıfının 3-A ve 4-A olarak belirlendiği, yapı yaklaşık maliyetlerinin ve dolayısıyla gerçek zararın belirlenmesi, ayrıca aşkın veya eksik sigorta değerlendirilebilmesi için öncelikle bina sınıfının tereddütsüz olarak ortaya konması gerektiği gözetilerek ve bu belirlemeden sonra uzman bilirkişilerden rapor alınıp karar verilmeyişinin hatalı olduğu; davalı ... Metal Tic. San. A.Ş. aleyhine açılan dava zamanaşımından reddedildiğinden davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davalı ... A.Ş. yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine; davalı ... yönünden ispat edilemeyen davanın reddine; davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile 218.332,87 TL"nin 16.10.2003 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacı ... şirketinin, poliçe tanzimi sırasında, sigortalayacağı binayı yeterince incelememiş olması nedeniyle kusurlu olduğunun
    kabulünde ve belirlenen kusur oranında bir isabetsizlik bulunmamasına; eldeki dava ile birleştirilip sonradan ayrılan davanın davalılarının sorumluluğu hakkında işbu davada değerlendirme yapılmasının mümkün olmamasına; davalı ..."un olayda kusursuz olduğuna ilişkin mahkeme ilk hükmünü temyiz etmeyen davacı açısından bu yön kesinleştiğinden, usuli kazanılmış hak ilkesi gereği yeniden inceleme yapılamayacak olmasına; davacı vekilinin yasal temyiz süresinden sonra verdiği ek temyiz dilekçesindeki yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının (re"sen incelenen harçlar dışında) incelenmesinin mümkün olmamasına; aşağıdaki (3 nolu) bentte belirtilen yönler dışında, zarar hesabının usulünce yapılmış olmasına göre; davacı vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece verilen ilk hüküm incelendiğinde; sonradan ayrılan davanın davalıları da dahil olmak üzere tüm davalılar için kusur tespiti yapılıp, davalı ..."ın olayda % 15 kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm tesis edildiği; bu hükmün sadece davalılar tarafından temyiz edildiği ve davalıların kusur oranlarına göre sorumluluk derecelerini belirleyen mahkeme kararını davacı ... şirketinin temyiz etmediği görülmektedir. Bu itibarla; davalı ..."nın olaydaki % 15 kusuru yönünden, bu davalı lehine ve mahkeme ilk hükmünü temyiz etmeyen davacı aleyhine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Oluşan kazanılmış hak da dikkate alınarak, davalı ..."nın sorumluluğunun % 15 kusura göre belirlenmesi gerekirken, hatalı biçimde kusurun %37,62 olarak kabulü ve tüm zarardan sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmamıştır.
    3-Davaya konu edilen zarar miktarının belirlenmesi bakımından mahkeme kararının bozulmasından sonra alınan ve hükme esas kabul edilen 14.03.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; olaydan sonra sigortalı yerde yapılan eksper incelemesinde tespit edilmeyen unsurların da (lavabolar- pisuarlar vs.) zarar hesaplamasına dahil edildiği; ayrıca, bina asma tavanının alanı dikkate alınmadan, sigortalı binanın tamamında asma tavan var kabulüyle 1.214 m2"lik alan için asma tavan hasar bedelinin belirlendiği görülmektedir. Olaydan hemen sonraki eksper incelemesinde dahi belirlenmemiş unsurların hasarlı kabulüyle hesaba dahil edilmesi ve binanın tamamında asma tavan var kabulüyle bu hasar unsurunun hesaba dahil edilmesiyle zararın yüksek belirlenmesi hatalıdır.
    Açıklanan vakıalar karşısında; davacının aldığı 08.03.2002 tarihli eksper raporu da dikkate alınıp, sigortalı binada olay nedeniyle hasar gören unsurların tespiti ve zarar miktarının hesap edilmesi için, rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    4-Davanın açılması sırasında davacı tarafça yatırılan 14.914,32 TL"lik harcın davanın kabul ve red oranı da dikkate alınarak belirlenecek bölümünün, davalı yandan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmesi gerekirken, davacının yatırdığı harçtan davalıların sorumlu oldukları miktar hakkında tahsil hükmü kurulmayışı da doğru olmamıştır.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) ile (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... yararına ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı yararına BOZULMASINA; 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalı ..."dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."a geri verilmesine 02/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi