MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, 04.07.2013 tarihli dilekçesiyle; tapuda Hazine adına kayıtlı ve diğer davalıya tahsisli olan Bulduklu Köyü 105 ada 104, 105, 106, 107, 109, 110 ve 111 parsel sayılı taşınmazların, yörede 24/07/2007 - 25/01/2008 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescilini ve elatmanın önlenmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; MSB aleyhine açılan davanın husumetten reddine, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde, 2008 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B çalışması bulunmaktadır.

İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların tamamının kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı belirlenerek, tamamının tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; tapu kayıtlarında, taşınmazların Milli Savunma Bakanlığına tahsisli Askeri Yasak Bölge olduğu konusunda şerh bulunduğu, bu nedenle Orman Yönetimi tarafından, tapu maliki Hazine yanında, şerh sahibi ... da hasım gösterilerek dava açılmasında isabetsizlik bulunmadığı halde; şerh sahibi hakkında açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hüküm bölümünden 2 numaralı bendin çıkarılarak hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.