14. Hukuk Dairesi 2014/5390 E. , 2014/9356 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.11.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 03.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... mirasçıları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.07.2014 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
( Muhalif ) (Muhalif)
K A R Ş I O Y
Davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş mümkün olmaması halinde bedelin tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı ... duruşmada ve cevap dilekçesinde taşınmazı davacıya sattığını, bedeli aldığını ve taşınmazı teslim ettiğini belirterek diğer davalıya yapılan satışın vekili tarafından yapıldığını ve ikinci satıştan haberdar olmadığını beyan etmiştir.
Davalı ..., tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldığını ve hükmen tescil kararı ile adına tescil edildiğinden davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; tapu iptal ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkindir.
Dosya da mevcut kayıt ve bilgilere göre; dava konusu taşınmaz hissesi davalı ... adına kayıtlı iken 13.01.2005 tarihinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satışı vaad edilmiş ve bedeli tahsil edilerek taşınmaz teslimi de gerçekleşmiştir. Aynı hissenin 16.06.2010 tarihinde yine taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalı ..."a satışı vaad edilmiştir. Davalı ... tarafından...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/604 Esası üzerinden 13.09.2010 tarihinde fereğa icbar davası açılarak taşınmazın 22.09.2011 tarihinde hükmen tescili sağlanmıştır.
Bilindiği üzere taşınmaz mal satış vaadi sözleşmeleri kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden (TBK"nın md.29.) alır. Satış vaadi sözleşmesi bir ön sözleşmedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin Borçlar Kanunu Md.213(TBK"nun Md. 237) Tapu Kanununun 26. maddesi ile 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60/3 ve 89. maddeleri uyarınca noterlerce düzenleme şeklinde (re"sen) yapılması gerekir. Geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmelerdir.
Davacının dayanağı 13.01.2005 günlü ve davalı ..."un dayanağı 16.06.2010 tarihli satış vaadi sözleşmeleri yasasının öngördüğü biçimde düzenlenmiş olup geçerlidir. Her iki vaat alacaklısı Türk Medeni Kanununun 716. maddesine dayanarak hükmen tescil isteme hakkına sahiptir. Nitekim davalı ... anılan sözleşme uyarınca hükmen tescil kararı alarak taşınmazdaki hissenin tapu maliki olmuştur.
Uyuşmazlık aynı taşınmazın iki ayrı kişiye değişik iki tarihde satışının vaad edilmesi halinde tapu ferağında önceliğin kime ait olduğu noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak ayni hak ile şahsi hakkın yarışması halinde aynı hakka üstünlük tanınır. Ancak şahsi hakların yarışması halinde ise, yarışan haklardan önceki tarihli olanına değer verilir. Bu kural Dairemizin öteden beri uyguladığı kurallar arasındadır.
Somut olayda davacının dayanağı sözleşme 13.01.2005 tarihli olup şahsi hakların yarışmasında öncelik davacıya aittir. 16.06.2010 tarihli sözleşmeye dayanarak hükmen tescil yolu ile taşınmaz maliki olan ..."un erken
davranarak ferağa icbar davası açmış olması ona üstün hak sağlamaz. Davalı ... taşınmazı doğrudan tapudan devir alarak malik olsaydı TMK"nun 1023-1024. maddeleri kapsamında ve tapu siciline güven ilkesi gereği bir değerlendirme yapılması gerekirdi. Oysa davalı ... tapudan devir almamış ferağa icbar davası açarak taşınmaza hükmen tescil yoluyla malik olmuştur.
Açıklanan nedenlerle tapu iptali ve tescil istemine dair davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle reddi usul ve yasaya aykırı olup karar bozulmalıdır.
Bu sebeple sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyoruz.