15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/15317 Karar No: 2017/11810 Karar Tarihi: 25.05.2017
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/15317 Esas 2017/11810 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, katılanı arayarak kendisini polis olarak tanıtarak katılanın telefon numarasının kopyalanıp savcının eşine telefonda hakaret edildiğini, 80.000,00 TL parasının katılanın hesabına aktırılıp oradan da terör örgütüne havale edildiğinden bahisle 10.000,00 TL parasını gösterdiği hesaba havale etmesini sağlamıştır. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dolandırıcılık davasında sanık suçlu bulunarak mahkûmiyet kararı verildi. Ancak, suçun nitelikli dolandırıcılık suçu olduğuna ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu için Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı vermesi gerektiği halde, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir. Bu nedenle, hüküm kanuna aykırıdır ve sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüştür. Kararda, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 62, 52, 53. maddeleri ile 158/1-L maddesi üzerinde durulmaktadır. 158/1-L maddesi, nitelikli dolandırıcılık suçunu düzenlemektedir.
15. Ceza Dairesi 2017/15317 E. , 2017/11810 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, katılanı arayarak kendisini polis olarak tanıtarak katılanın telefon numarasının kopyalanıp savcının eşine telefonda hakaret edildiğini, 80.000,00 TL parasının katılanın hesabına aktırılıp oradan da terör örgütüne havale edildiğinden bahisle 10.000,00 TL parasını gösterdiği hesaba havale etmesini sağladığının kabul edildiği eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 25/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.