Hırsızlık - banka veya kredi kartının kötüye kullanılması - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/8779 Esas 2020/11578 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/8779
Karar No: 2020/11578
Karar Tarihi: 18.11.2020

Hırsızlık - banka veya kredi kartının kötüye kullanılması - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/8779 Esas 2020/11578 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hırsızlık ve banka/kredi kartının kötüye kullanılması suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine duruşma açılmış ve yeniden hüküm kurulmuştur. Ancak, bu kararın tüm kanıtları, iddia ve savunmalarla ve sanığın eylemlerinin unsurlarıyla açık bir şekilde gerekçeye yansıtılmadan önceki karara yollama yapılarak Anayasa ve CMK'nın bazı maddelerine aykırı davranılmıştır. Müştekinin zararı giderildiği beyan edildiği için müştekinin çağırılması ve sonucuna göre sanık hakkında uygulanacak madde tartışılmadan hüküm verilmesi de yanlıştır. Bu nedenle, hükmün kısmen bozulması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri:
- TCK 168/1: Zarara neden olan suçlarda mağdura zararının karşılanması halinde kanuni cezanın (hapis, para cezası, adlî para cezası veya bunların birleşimi) binde dokuzdan azı kadarından sekizte birine kadar indirilir
- TCK 168/2: Ancak, zararın karşılanması durumunda davacının şikayet hakkı saklıdır. Şikayet üzerine soruşturma ve kovuşturma yapılmaz veya yapılan

(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/8779 E. , 2020/11578 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, banka veya kredi kartının kötüye kullanılması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sair temyiz itirazlarını reddi ile;
Sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verildiği, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, duruşma açılıp, yeniden hüküm kurulmuş ise de, temyize, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle, hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, önceki karara yollama yapılmak suretiyle Anayasa"nın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nın 34 ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması,
Kabule göre de;
Müştekinin kovuşturma aşamasındaki beyanında zararının giderildiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, müştekinin çağrılarak zararının hangi aşamada giderildiği hususunda beyanının alınması ve sonucuna göre sanık hakkında TCK"nın 168/1 veya TCK"nın 168/2 maddelerinden birinin uygulanmaması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 18.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.