Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3681
Karar No: 2019/6034
Karar Tarihi: 17.06.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3681 Esas 2019/6034 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/3681 E.  ,  2019/6034 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Paydaşlar Arasında Ecrimisil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR
    Davacı vekili, vekil edeninin murisi ..."in 18.02.1992 tarihinde vefat ettiğini, vefatı ile 1880, 1881 ve 1889 parsel sayılı taşınmazlarda davalıların kendi hisselerine düşen miktar dışında müvekkiline düşen hisse karşılığı taşınmazlar üzerinde bulunan çay bahçeleri ve diğer zirai ürünleri topladığını, ancak murisin ölümünden itibaren müvekkilinin hissesine düşen bedelleri ödemediklerini, belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, geriye dönük 5 yıl için şimdilik 3.000 TL ecrimisil tazminatının davalılardan işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar, davacının kendi payını kullanmasını engellemediklerini, istediği zaman hakkı olan yeri kullanabileceğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacı tarafça davalıların kullanımına engel olmak için bir uyarıda bulunulmadığı, uzun süredir devam eden kullanıma ses çıkarmayan davacının kullanıma muvafakat ettiği, muvafakatin dava açmakla geri alındığı, başka bir deyişle, taraflar arasındaki ilişkinin ariyet akdi niteliği taşıdığı ve uzun süreli kullanıma ses çıkarılmamış olması sebebiyle dava açılmakla ariyete son verildiği belirtilerek, davalıların dava tarihine kadarki tasarruflarının davacının muvafakatine dayalı olduğundan, davalıların ecrimisil ile sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
    Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı kararı).
    Somut olaya gelince; tüm dosya içeriği ve toplanan delillere göre, davacının, davalıların dava konusu taşınmazları kullanımına açık muvafakati olmadığı ve tarafların ortak murisi ..."in dava konusu edilen 1880 parsel nolu taşınmazda 4/8, 1881 parsel nolu taşınmazda 4/32 ve 1889 parsel nolu taşınmazda 4/8 paylı malik olduğu ve keşif sonucu düzenlenen ziraat bilirkişisi raporundan dava konusu taşınmazların "çaylık" olduğu ve 1881 parselde bir ev, 1889 parselde üç ev bulunduğu, fen bilirkişisi raporunda da 1880 parselin cinsinin çay bahçesi, 1881 parselin cinsinin çay bahçesi ve ev, 1889 parselin cinsinin çay bahçesi ve üç ev olduğu ve dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında dava konusu taşınmazları çaylık haline getirenin tarafların ortak murisi ... olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. Yukarıda da izah edildiği üzere; çay bahçesi gibi doğal ürün getiren yerler için intifadan men olgusu aranmayacağı ve davacının davalıların kullanımına açık muvafakati olmadığı dikkate alınmadan, davacının uzun süre sessiz kalmasından bahisle taraflar arasında ariyet akdi ilişkisi olduğu şeklindeki yanılgılı değerlendirilme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi