Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4565
Karar No: 2012/6042
Karar Tarihi: 21.06.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/4565 Esas 2012/6042 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, boşanma kararı kesinleşince ortak konuta davaya konu taşınmazın kendisine tahsis edildiğini belirtmiştir. Ancak davalı, eve girme çabalarının hakaret ve tehditlerle engellendiğini ve davacının eşyalarını toplayarak evi terk ettiğini duyduktan sonra eve girdiğini belirtmiştir. Mahkeme, yapılan araştırmalar sonucunda davacının taşınmazda ikamet ettiğini tespit etmiş ve davanın konusuz kaldığına karar vermiştir. Zilyetliğin korunması talebine ilişkin sayılan kanun maddeleri ise şöyledir: TMK'nun 981-984. maddeleri.
8. Hukuk Dairesi         2012/4565 E.  ,  2012/6042 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması

    ... ile ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasında karar verilmesine yer olmadığına dair Gaziantep 3. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 15.12.2011 gün ve 566/1914 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... ile davacı ... Öztütüncü arasında bulunan Gaziantep 1. Aile Mahkemesinin 2009/783 Esas, 2010/1336 Karar sayılı dosyası ile karar kesinleşinceye kadar ortak konutun davacıya tahsis edildiğini, boşanma kararının kesinleşmesi üzerine davalının 21.03.2011 ve 30.03.2011 tarihinde eve girmeye çalıştığını, taşınmaz davalı adına tapuda kayıtlı ise de, davalının herhangi bir mahkeme kararı olmadan davacıyı yasa dışı yollarla tahliye ettiğini açıklayarak taşınmazın zilyetliğinin davacıya iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili 06.06.2011 tarihli cevap dilekçesinde, taraflar arasındaki boşanma kararının 21.01.2011 tarihinde kesinleşmesi ile davacının evi boşalttığını duyan davalının, evi kontrol etmek amacıyla 21.03.2011 tarihinde eve girmek istediğini ancak davacının hakaret ve tehditleri nedeniyle eve giremediğini, 30.03.2011 tarihinde davacının eşyalarının önemli bir bölümünü alarak evi terk ettiğini duyması üzerine davalının eve girdiğini, boşanma kararının kesinleşmesi ile davacının haklı herhangi bir sebebi kalmadığını bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, dava tarihinden sonra İl Emniyet Müdürlüğü vasıtası ile yaptırılan araştırma ve davacı vekilinin beyanları neticesinde davacının taşınmazda ikamet ettiğinin tespiti nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ile davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre hesap edilen vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamalar ve hukuki nitelendirmeye göre istek TMK.nun 981-984. maddelerine dayalı zilyetliğin korunması talebine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 09.10.1946 tarih, 1946/6 Esas, 1946/12 sayılı kararında aynen "...MK.896 (TMK.983) madde uyarınca bir taşınmazda zilyetliği tecavüze uğrayan kimsenin bu hakkının korunması için açacağı davada; şeye malik olduğunu veya zilyetlik hakkını beyana lüzum olmadan sadece zilyetlik sıfatını değiştirerek tecavüzü ispat etmesi yeter. Bu halde hakim, yalnız davacının gerçek ise, zilyetlik halini tespit ederek tecavüzün önlenmesine karar verir. Bu karar zilyetlik konusunda kesin hüküm meydana getirmez. Zilyede mülkiyet hakkı vermez ve diğer tarafa mülkiyet iddiasıyla yetkili mercilerde başkaca dava açmak hakkına dokunmaz...." denilmektedir. Somut olayda davacının dava konusu taşınmazın zilyedi bulunduğu tarafların kabulünde olup bu hususta uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu halde davalının mülkiyet hakkına dayanarak yasaların kendisine tanıdığı imkanlara başvurmadan davalının taşınmazdaki zilyetliğine son vermeye çalışması ihkakı hak niteliğinde olup hukuk düzeni tarafından korunması mümkün bulunmadığından, davalının dava açılmasına sebebiyet verdiğinin kabulü ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, HUMK.nun 440/III-2 bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 21.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi