20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/11104 Karar No: 2014/2359
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/11104 Esas 2014/2359 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2013/11104 E. , 2014/2359 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile katılan vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, Terziler Köyü 131 ada 8 parselin 1/3 payının müvekkiline ait olduğunu, kadastro çalışmalarında 130 ada 6 sayılı parselin bulunduğu yönden tahminen 7 metre eninde ve 100 metre boyundaki kısmın yol olarak gösterildiğini, gerçekte böyle bir yol olmadığını belirterek, paftasında yol olarak bırakılan taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında ... davalı yanında davaya katılmıştır. Mahkemece yol olarak tesbit harici bırakılma ile dava tarihi arasında 20 yıllık sürenin geçmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile katılan vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın tesciline yöneliktir. Orman kadastrosu ve arazi kadastrosu 2003 yılında 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre birlikte yapılmış, çekişmeli taşınmaz yol olarak tescil harici bırakılmıştır. Dava 2011 yılında açılmış olup, tescil harici bırakılma tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık süre geçmediği anlaşılmaktadır. 1) Fer’i müdahil ... vekilinin temyiz itirazları yönünden; ... davalılar yanında davaya katılmış ve davanın reddini talep etmiş olup, davadaki sıfatı fer’i müdahil niteliğindedir. Fer’i müdahilin yanında davaya katıldığı tarafla birlikte hareketi zorunludur. Olayda ... birlikte hareket ettiği davalılar, kararı temyiz etmediğine göre, ... vekilinin temyiz dilekçesinin açıklanan sebeple REDDİNE, 2) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye dava konusu edilen (A) harfi ile gösterilen 443 m2 yüzölçümündeki bölümün paftasında yol olarak gösterildiği, 2003 yılında tescil harici bırakıldığı, 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı belirlendiğine göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, fer"i müdahil davada taraf olmadığından ve hüküm ancak, davada taraf olanlar hakkında verildiğinden ... davada tarafmış gibi yararına vekâlet ücreti takdiri doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 4 numaralı bendi hüküm yerinden tamamen kaldırılarak 4 numaralı bent olarak “Davalı Hazine kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre hesaplanan 683,10.- TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.M.U.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 24/02/2014 günü oy birliğiyle karar verildi. Başkan