Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10770
Karar No: 2013/5606
Karar Tarihi: 16.4.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/10770 Esas 2013/5606 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, çekişme konusu taşınmazda bulunan 10 numaralı bağımsız bölümün ½ payını davalı S.D.'ye satmış, aynı zamanda dava dışı kişi E.K. tarafından davalıya satılan 34 PJ 771 plakalı aracı da bedelini ödeyerek davalı adına satın alarak, aracı davalıya teslim etmiştir. Davacı daha sonra boşanma davasında, taşınmazın yarı payının kendisine verilmesi talebinde bulunmuştur. Mahkeme, davacının hileye dayandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiş, ancak davalının temyiz itirazı sonucunda bu karar bozulmuştur. Borçlar Kanunu'nun 28/l maddesine göre, taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. İptal hakkı ise hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir. Kanuni dayanaklar: Türk Borçlar Kanunu'nun 36/1 (eski Borçlar Kanunu'nun 28/l), Borçlar Kanunu'nun 31/1 (eski Borçlar Kanunu'nun 39/1), 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2012/10770 E.  ,  2013/5606 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/05/2012
    NUMARASI : 2010/35-2012/144

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.4.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat K. K.ile temyiz edilen vekili Avukat M.K. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1341 ada 49 parsel sayılı taşınmazdaki 10 nolu bağımsız bölümün ½ payının davacı tarafından 27.09.2004 tarihinde davalı S.D."ye satış suretiyle temlik edildiği, 34 PJ 771 plaka nolu aracın da dava dışı E.K. tarafından 30.09.2004 tarihinde davalıya satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, davalı tarafından daha önce açılan boşanma davasından vazgeçmesi karşılığında kendisine araç alınması ve çekişme konusu taşınmazın yarı payının kendisine verilmesini istemesi üzerine, davaya konu aracı bedelini ödeyerek 3. kişiden davalı adına satın aldığını ve taşınmazın yarı payını da davalıya bedelsiz olarak devrettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimi itibarıyla davada hile hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. Mahkemece de davanın hile hukuksal nedenine dayalı olduğu kabul edilmiştir.
    Bilindiği üzere; hile,genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur. Borçlar Kanunu"nun 28/l. (Türk Borçlar Kanunu"nun 36/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable Şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir, iptal hakkı Borçlar Kanunu"nun 31/1. (Türk Borçlar Kanunu"nun 39/1.) maddesine göre, hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Somut olaya gelince; davacı Üsküdar 1. Aile Mahkemesinin 2004/572 E. 2007/370 K. sayılı boşanma dava dosyasına verdiği 31.01.2005 tarihli cevap dilekçesinde, davaya konu taşınmazın yarı payını bedelsiz olarak davalıya temlik ettiğini, aracı da bedelini ödeyerek davalı adına satın aldığını, tüm bu kazandırmaların evlilik birliğinin devamı sağlamak için yapıldığını belirterek, taşınmazın yarı payı ile aracın kendisine iadesine veya tazminat ve nafaka tayini söz konusu olur ise göz önünde tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
    Hal böyle olunca, davacının boşanma davasında verdiği dilekçe tarihi itibariyle hileyi öğrendiği ve dava tarihi itibariyle de hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 16.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi