3. Hukuk Dairesi 2021/5123 E. , 2021/12940 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KOCAELİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; iş arkadaşı ile internette, Çerkezköy İlçesinin Kızılpınar Mahallesinde bulunan 672 ada 17 parselde kayıtlı arsanın 180.000 TL bedel karşılığında satışa çıkarıldığına dair ilanı gördüklerini, ilanda bulunan numarayı aradıklarında kendisini ... olarak tanıtan kişinin arsanın kendisine ait olduğunu ve satış için vekaletname verebileceğini söylemesi üzerine arsayı satın almayı kabul ettiğini, bunun üzerine arsayı satacakları dava dışı ..."ın, arkadaşının hesabına 180.000 TL"yi gönderdiğini, vekaletname almak için Kocaeli 1. Noterliğine gittiklerini, vekaletnameyi alıp ... olarak tanıtan kişiye parayı elden teslim ettiklerini, daha sonra tapu devrini gerçekleştirecekleri sırada polislerin kendilerini karakola götürmeleri ile vekaletnamenin sahte kimlik ile düzenlendiğini öğrendiklerini, dava dışı ..."ın zararını karşıladığını, sorumlunun davalı noter olduğunu, tapu memurunun kimliğin sahte olduğunu anlamasına rağmen kamuda güven teşkil eden noterin de bu hususu anlaması gerektiğini ileri sürerek; 180.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, çalışanlarca düzenlenen vekaletnameye dayalı tapuda işlem gerçekleştirilemediğinden ve taşınmaz malikinin zararı oluşmadığından sorumluluğunun bulunmadığını, yine tapuda işlem gerçekleştirilmediğinden davacı tarafından herhangi bir bedelin ödenmediğini, nüfus cüzdanının aslı ile birebir aynı olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davaya konu vekaletname uyarınca satış işlemini gerçekleştirmek için tapu sicil müdürlüğüne gidildiğinde vekil eden ile taşınmaz malikinin farklı olduğunun anlaşılması üzerine satış işlemi gerçekleştirilmemiş olduğundan, davacının zararı ile davalının işlemi arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının davalı lehine hükmedilen nispi vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT"nin 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası; "Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur." hükmünü içermektedir.
Buna göre, ilk derece mahkemesince; maddi tazminat istemli davanın tümünün reddine karar verilmiş olması nedeniyle, davalı lehine tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümü uyarınca maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, nisbi vekalet ücretine karar verilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK"nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “21.050,00 TL” rakamının çıkartılarak yerine “3.400 TL” rakamının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi